(Work alienation) Fordist üretim sürecinde işçi ile makine arasında sürekli bir ilişkinin kurulduğu hareketli montaj hattında işçinin işin bütününden ve karar alma sürecinden koparılması nedeniyle çalışma güdüsünü yitirmesidir.
(Physiology of work) Farklı biçimlerdeki iş ve çalışma koşullarının çalışanların performansının yanı sıra fiziksel organları ve onların işlevleri üzerindeki etkilerini incel
(Labour force) İşgücü istatistiklerinde başlangıç noktası doğal olarak nüfus sayısıdır. Nüfustan 15 yaşın altındakiler çıkarılınca çalışma çağındaki nüfus düzeyine ulaşılır. Çalışma çağındaki nüfustan işgücüne dâhil olmayanlar çıka
(Labour force indicators) İşgücü, istihdam ve işsizlik konusundaki istatistikler Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından açıklanır. 1988’e kadar bu konularla ilgili ilgiler nüfus sayımlarından ve 1966 yılından itibaren düzen
(Labour participation rate) İşgücünün, kurumsal olmayan çalışma çağındaki nüfus içindeki oranıdır. Türkiye’de 15-64 yaş arasındaki nüfusun işgücüne katılma oranı 2019 sonbaharında yüzde 53.9 düzeyindedir. İstihdama katılma oranı
(Labour force demand) Ekonomik birimlerin ve devletin çalıştırmak istediği işçi kitlesi işgücü talebinin kaynağıdır. Genellikle ekonomi büyüdükçe işgücü talebi de artar. Ancak bazı özel durumlarda ekonomi büyüdüğü halde işgücü ta
(Manufacturing trade branch) İşkollarına ayırma işlemi, iktisadi faaliyetin birbirine benzeyen işleri aynı başlık altında toplanmasıdır. İşkolu terimi çalışma ekonomisi alanında ve sendikaların örgütlenme alanlarını tespit süreci
(Transactions demand for money) Ekonomik karar birimlerinin günlük işlemlerini gerçekleştirmek için bulundurmak istedikleri para tutarıdır. Bu tutar gelirin bir fonksiyonudur.
(Trading volume) Borsada her hisse senedi için gerçekleşen işlemlerde, hisse senedi sayısı ile işlem fiyatının çarpılmasıyla elde edilen değerdir. Belirli bir zaman aralığında tüm hisse senetlerinin işlem hacimleri toplamı, piyas
(Managerial economics, business economics) Mikroekonomik çözümlemenin işletmeye uygulandığı ve ekonomi teorisi ile uygulamalı iktisadı birleştiren ekonominin bir alt dalıdır.
(Acquisition of lease of business) Teşebbüslerin müessese, işletme, bağlı ortaklıklarına ve benzerlerine ait tesislerin belirli süre ve şartlar dâhilinde gerçek ve tüzel kişiler tarafından işletilmesi ve varsa mamullerinin pazarl
1970 yılında çıkarılan 1318 sayılı Finansman Kanunu ile kabul edilmiş ve belirli mal ve hizmetlerin tüketiminin vergilendirilmesini hedef alan bir perakende satış vergisidir. Katma değer vergisinin öncülü olan bu verginin kapsamı
(Workable competition) Gerçek hayatta tam rekabet piyasası kriterlerine uygun bir piyasa yapısı ile karşılaşılması söz konusu olamadığından, gerçekleşmesi mümkün olan ve genellikle en iyi performansı gösteren rekabeti ifade etmek
(Occupational health and security) İşçilerin kaza, hastalık ve diğer sosyal risklere karşı korunması için gerekli önlemleri içeren yasal düzenlemeler bu başlık altında toplanır. Daha önce bu konuda işçiyi odak noktasına alan “işçi s
(Causes of unemployment) İşsizliğe yol açan başlıca faktörler şöyle özetlenebilir:
Demografik yapı: 2000’li yıllarda nüfus artış hızı düşmesini sürdürse de nüfus artış hızının yüksek ve yüzde 2’nin üst
(Unemployment rate) İşsizlik oranı, işsiz nüfusun işgücü içindeki oranıdır. İşgücü istatistiklerinde ekonomik kamuoyunun en yakından izlediği gösterge işsizlik oranlarıdır. Ekonomik faaliyetin temposu yavaşladığında işsizlik arta
(Unemployment insurance) Bir işyerinde çalışırken kendi istek ve kusuru dışında işinden çıkarılıp halen iş arayanlara, uğradıkları gelir kayıplarını kısmen de olsa karşılayarak kendilerinin ve ailelerinin zor duruma düşmelerini ö
(Types ofunemployment) İşsizlik emek arz ve talebi arasındaki uyumsuzluktan doğar. Bu uyumsuzluğun nedenleri her ülkede ve her dönemde farklı olmaktadır. İşsizliğe gelişen ülkelerde sermayenin yetersizliği, gelişmiş ülkelerde ise