(Efficiency in production) Tüm kaynakların tam olarak istihdam edildiği ve malların en düşük fırsat maliyetiyle en çok üretim elde edildiği durumdur.
(Factors of production) Üretim sürecinde kullanılan emek, sermaye, doğa ve girişimciden oluşan temel üretim unsurlarıdır.
(Factor elasticity of production) İki üretim faktörü olduğu varsayımı altında, faktörlerden biri sabitken diğerinde ortaya çıkan oransal değişmeye karşı üretimin gösterdiği duyarlılık, diğer bir deyişle üretimdeki oransal değişmeni
(Producer cooperatives) Hammadde sağlanmasından, üretilen malların değerlendirilmesine kadar farklı amaçlarla herhangi bir sınai veya tarımsal ürün üreticilerinin bir araya gelerek kurdukları bir kooperatif türüdür.
(Productionpossibility curve) Bir ekonomide belli bir dönemde, veri teknoloji ve tam istihdam koşullarında, tüm üretim faktörleriyle en çok üretilebilecek iki mal veya mal grubu bileşimlerinin geometrik yerini gösterir.
(Production scale) Bir işletmenin farklı düzeylerdeki üretim miktarlarını en az maliyetle üretebilmesine olanak sağlayan büyüklüktür. Bu ölçek düzeyinde her bir kısa dönem ortalama maliyetin uzun dönem ortalama maliyete eşit olduğ
(Production technique) Teknolojinin sabit olduğu varsayımı altında, üretim sürecinde üretim faktörlerinin bir araya getirilme yoğunluğudur. Bir birim mal üretebilmek için bir birim emeğin ne kadar sermayeyle veya bir birim sermayen
(Production measure of GDP, production approach to measuring GDP) Üretim yöntemiyle gayrisafi yurtiçi hasıla (GSYH) bir ekonomide yerleşik olan üretici birimlerin belli bir dönemde, ekonomik faaliyetleri sonucu yaratmış oldukları
(Vernon product cycles) Bir malın üretimini, yeni ürün aşaması (başlangıç), olgun ürün aşaması (gelişmiş ürün) ve standartlaştırılmış ürün aşaması olmak üzere üçe ayıran ve ABD’li iktisatçı Raymond Vernon tarafından geliştirilen
(Rate of product transformation) Bağlantılı mal üretiminde malların birinden bir birim daha fazla üretilebilmek için vazgeçilmesi gereken diğer mal miktarını gösteren orandır.
(Superstructure) Altyapının üstünde yükselen dil, din, ahlak, ideoloji, siyaset ve hukuk gibi unsurların bütününü ifade eder. Üstyapı terimi, demiryolculukta, karayollarında, gemi inşaatçılığında ve hava meydanlarında da kullanı
(Maturity, term) Bankalarda hesap açılışında, valör tarihi ile hesabın kapatılması için tespit edilen tarih arasındaki süredir. Vade sonu tarihi ise hesabın kapatıldığı ve paranın çekileceği tarihtir. Vadenin ay veya yıl olarak b
(Forward exchange discount) Herhangi bir dövizin vadeli kuru ile anında teslim piyasasındaki spot değeri arasındaki negatif farktır.
(Forward exchange transactions) Döviz riskinden kaçınmak amacıyla belirlenmiş bir tarihte teslim edilmek üzere önceden belirlenmiş bir kurdan belli bir miktarda dövizin teslim edilmesine yönelik alım satım işlemleridir.
(Forward exchange premium) Herhangi bir dövizin vadeli kuru ile anında teslim piyasasındaki kuru arasındaki pozitif farktır.
(Forward transaction) Belirlenmiş bir tarihte teslim edilmek üzere önceden belirlenmiş bir fiyattan belli bir miktarda mal, menkul değer, para veya başka bir mali aracın teslim edilmesine yönelik alım satım işlemleridir.
(Forward cover) Gelecekte belirli bir tarihte döviz geliri elde edecek veya döviz harcaması yapacak olan kişilerin, vadeli döviz piyasasında döviz kurlarında ortaya çıkabilecek olumsuz değişmelerden korunmak amacıyla yaptıkları
(Forward contract) İleri tarihli işlemlerin yapıldığı vadeli işlemler sözleşmesi, belli bir değerin önceden belirlenmiş bir fiyattan yine önceden belirlenmiş bir tarihte teslim edilmesini öngörür. İşlemler, genellikle organize pi
(Derivatives Market) Vadeli İşlem ve Opsiyon Piyasası, Borsa İstanbul bünyesinde hizmet veren, sermaye piyasası araçları üzerine düzenlenmiş vadeli işlem ve opsiyon sözleşmeleri ile diğer türev araçlarının elektronik ortamda alını
(Futures market) Vadeli piyasalar belirli bir ürünün, fiyatı bugünden sabitlenmek koşuluyla ileri bir tarihte teslim edilmesi taahhüdünü içeren sözleşmelerin alınıp satıldığı piyasalardır.