(Specie) Devlet tarafından ağırlık, ayar ve değeri belirlenmiş paradır. Sikkeler, altın, gümüş, bakır, bronz ve alüminyum gibi metallerden veya alaşımlardan darphanelerde basılır.
(Systemic risk) Finansal sistemin bir kısmı veya tamamında meydana gelen bir zafiyetten ötürü finansal hizmetlerin iktisadi faaliyet üzerinde ciddi olumsuz sonuçlara da yol açabilecek şekilde kesintiye uğraması sistemik risk olarak
Fransız bankasının Türkiye’de 1990 yılında açılmış şubesi, mevduat toplam yetkisine sahip yabancı banka şubesi statüsünde 1 şubesi ve 39 elemanı ile faaliyet göstermektedir.
(Lender of LastResort) Merkez bankalarının, para otoritesi olma sıfatları ve finansal istikrarı sağlama yükümlülükleri nedeniyle, sistemde ortaya çıkan fon açıklarının piyasadan karşılanamaması halinde, zor durumdaki kurumun son
Cumhuriyet döneminde işçiler ve memurlar için bazı kamu kurumlarında tekaüt (emekli) ve teavün (yardımlaşma) sandıkları oluşturulmuştu. Tüm işçileri kapsayan sosyal güvenlik kurumu ise ilk kez 1945’te İşçi Sigortaları Kurumu adı
(Social indicators) Bu terim, kentleşme oranı, nüfus artış hızı, sosyal güvenlik sisteminin kapsamı, gelir dağılımı, sağlık, eğitim ve kültür hizmetlerinin düzeyi, okullaşma oranı ve içme suyu hizmetleri gibi sosyal refah gösterge
(Socialization) Devletin sağlık ve eğitim gibi hizmetlerden tüm bölgelerde yaşayan bireylerin eşit olarak yararlanması için aldığı önlemlerdir.
(Socialism) Üretim araçlarının mülkiyetinin ve siyasi iktidarın işçi sınıfının elinde bulunduğu sistemdir. “Toplumculuk” da denen sosyalizm kelimesi ilk kez İtalyan iktisatçısı Giacomo Guila- in tarafından 1803 yılında kullanılmış
(Social capital) Sosyal sermaye, diğer insanlarla birlikte olmaya değer vermek, sosyal ilişkiler kurmak, konuşmak ve dertleşmek gibi toplumları ayakta tutan bağlantı unsurlarının bütününü ifade eder. 21. yüzyılda bu yaygın ilişkiler
(Social insurance) Geleceği hedef alan, risk sonucu ortaya çıkan ihtiyacın şekil ve şiddetine bakılmaksızın, önceden saptanan oranda prim ödeyenlerin karşılaştıkları riskleri belirli ölçüde gideren sistemdir.
İşçi Sigortaları Kurumu adıyla 1945’te kurulan ve işçilere hizmet veren sigorta kuruluşu 1964 yılında çıkarılan 506 sayılı yasa ile Sosyal Sigortalar Kurumu adını almıştır. 1945’te iş kazaları ve meslek hastalıkları ile başlayan s
(Colony) Bir başka ülkenin ekonomik ve siyasi denetimi altındaki ülkedir. Sömürge ülkeye eskiden “müstemleke” denirdi.
(Speculation) Gelecekle ilgili beklentiler doğrultusunda fiyat değişimlerinden bir gelir elde etmek amacıyla yapılan alım ya da satım işlemidir. İşlemi yapan kişisel öngörülerine dayanarak fiyatında yükselme beklenen ekonomik varl
(Speculative bubble) Balon, ekonominin sektörlerinde, yeni gelişen bir iş alanında, hisse senedi borsalarında ve gayrimenkul piyasasında belirli ürünlere yönelen talebin kısa sürede hızlı artışı ile oluşabilir. Herhangi bir varlığa
(Specific tax) Matrahı malın özelliğine göre metre, kilogram, litre veya ton gibi fiziki bir birim olan vergi türüdür.
(Spot market) Bir ürünün alış veya satışının işlem tarihinde belirlenen fiyat üzerinden en çok iki iş günü sonrasında gerçekleştirildiği piyasadır.
(Spot date) Mali piyasalarda gerçekleştirilen bir işleme bağlı ödemelerin işlemin yapıldığı günü takip eden iki iş günü sonrasında gerçekleştirilmesidir. Spot valörle yapılan bir işlem, örneğin salı günü gerçekleşmiş ise ödemeler p
Bu İngilizce kelime fark, marj ve aralık anlamında farklı bağlamlarda kullanılmaktadır. 1- Halka arz fiyatı ile aracı firma tarafından ödenen fiyat arasındaki farktır. Aracı payı da denir. 2- Herhangi bir piyasada satış için isten
(Stagflation) Bir ekonomide üretimin düştüğü veya en azından artmadığı bir ortamda enflasyonun yükselmesi ile meydana gelen durumu ifade etmektedir. Stagflasyon, İngilizcede durgun anlamına gelen “stagnant” kelimesinin ilk dört, “
İngiliz bankası Standard Chartered, Türkiye şubesini 2003 yılında açmıştır. Türkiye’de kurulu yabancı yatırım bankası statüsünde ve 1 şubesinde 30 kişi ile faaliyet göstermektedir.