(Paradox of water and diamond) 18. yüzyıldaki iktisatçılar bir malın değerini kullanım değeri ve değişim değeri olmak üzere iki ayrı bağlamda incelemişlerdir. Adam Smith, bir malın kullanım değerini, elde edilen toplam fayda olar
(Marjinal cost of labour) Üretim sürecinde kullanılan emekte bir birimlik değişmenin toplam maliyette yol açtığı değişmedir.
(Free movement of labour) İktisadi bütünleşme içinde yer alan ülke yurttaşlarının üye ülkelerde herhangi bir ayrım veya kısıtlama olmaksızın çalışması ve çalıştığı ülkedeki tüm iktisadi ve sosyal haklardan yararlanabilmesi ilkesid
(Total productivity of labour) Diğer üretim faktörleri sabit iken değişik emek miktarları için elde edilen toplam üretim miktarıdır.
(International division of labour) İşgücünün ülkelerin karşılaştırmalı üstünlüğe sahip oldukları alanlara özgü işlerde uzmanlaşmasıdır.
(Alienation of labour) Marksist yaklaşımda emeğin, üretim araçlarının mülkiyetine sahip olamaması sonucu işçi sınıfının neyin, ne kadar ve nasıl üretileceğine karar veremeyerek üretim sürecinden kopmasıdır.
(Labour) Belli bir bedel karşılığı üretim sürecinde üretim faktörlerinden biri olarak yer alan beden veya beyin gücüdür.
(Labour supply) Belirli bir dönemde emek arzını belirleyen diğer faktörler veri iken çeşitli ücret düzeylerinde, emekçilerin çalışmaya razı oldukları emek süresi veya miktarıdır.
(Retirement) Kişilerin yasalarca belirlenen koşullarda belli bir süre çalıştıktan sonra çalışma hayatından çekilmeleri ve geçmiş hizmetleri karşılığında, çalışmaksızın belirli bir aylık gelire hak kazanmaları durumudur.
Memur statüsündeki devlet personelinin sakatlık, ihtiyarlık ve ölüm sigortalarını karşılamak üzere 1949 yılında kuruluş kanunu kabul edilen 1950 yılında faaliyete geçirilen tüzel kişiliğe sahip sosyal güvenlik kurumudur. Emekli
(Labour market) Emek arz ve talebinin karşı karşıya gelmesiyle ücretlerin ve diğer çalışma koşullarının belirlendiği piyasadır.
(Labour demand) Belirli bir dönemde emek talebini belirleyen diğer faktörler veri iken değişik ücret düzeylerinde, firmaların çalıştırmak istedikleri emek süresi veya miktarıdır.
(Labour-intensive technology) Diğer üretim faktörlerine, özellikle sermayeye oranla emek faktörünün daha fazla kullanıldığı üretim teknolojisidir. Üretimde, sermaye yoğun ya da emek yoğun teknolojilerden hangisinin tercih edileceğ
(Order) Müşterilerin borsada menkul kıymet alıp satmak amacıyla borsa üyelerine yazılı ya da sözlü şekilde yaptıkları bildirimlerdir.
(Order split) Hisse senedi borsalarında girilen emrin, asıl emrin fiyatına eşit veya onun fiyatından daha iyi fiyatlı yeni emirlere bölünmesidir. Bölünen emirlerin toplam miktarının ilk miktara eşit veya daha büyük olması zorunlud
(Order improvement) Fiyatları alış emirlerinde daha yüksek düzeye, satış emirlerinde daha düşük düzeye çekerek fiyat önceliğinin değiştirilmesidir.