(Inflation risk premium) Enflasyonun, beklenen enflasyonun üzerinde gerçekleşmesi halinde oluşacak kaybı telafi etmek amacıyla reel faize eklenen risk primini ifade etmektedir. Bu risk primi enflasyonda dalgalanmaların yaşandığı,
(Inflation forecast) TCMB tarafından üç ayda bir mevcut veriler, modeller ve analizler çerçevesinde güncellenen orta vadeli enflasyon öngörüleridir. Bu öngörüler yeni bilgiler ve gelişmeler ışığında düzenli olarak gözden geçirilme
(Inflation tax) 1- Enflasyon nedeniyle halkın elindeki para stoklarının reel değerinin azalması ile devletin ekonomideki toplam finansal net yükümlülüklerinin değerinin düşmesidir. Bilinen anlamdaki bir vergiyi ifade etmeyen bu t
(Non-accelerating inflation rate of unemployment: NAIRU) İşsizlik oranı, doğal işsizlik oranı düzeyinde iken enflasyonun değişme eğiliminde olmamasını tanımlayan bir terimdir. 70’li yıllarda enflasyon ile işsizliğin bir arada görü
(Engel’s law) Talebi belirleyen diğer unsurlar veri iken tüketicinin geliri arttığında tüketim harcamalarının dağılımını inceleyen Ernest Engel aşağıdaki tespitleri yapmıştır:
(Best price) Borsa oyuncusunun, mal ve taşınır değerleri, emir verildiğinde, satabileceği veya alabileceği olası en uygun fiyattır.
(Optimum resource allocation) 1- Üretim olanakları eğrisi üzerinde kalma koşuluyla kıt kaynakların, bireylerin ihtiyaçlarını en yüksek düzey de karşılayacak biçimde etkin kullanılmasıdır. 2- Serbest ticaret ortamında ülkelerin kar
(Early redemption) Bir borcun anaparasının işlemiş faizi de eklenerek vadesinden önce geri ödenmesidir.
(Obsolescence) Fiziki yıpranma veya aşınmaya bağlı olmaksızın bir malın ömrünün iktisadi, teknolojik veya başka bir dışsal değişme dolayısıyla kısalmasıdır.
(Craftman, retailer) Bedeni faaliyetini kendi sermayesi ile birleştirerek yanındaki çırak, kalfa ve az sayıda işçilerle birlikte çalışan serbest meslek erbabı “esnaf” olarak tanımlanır.
(Elastic supply) Fiyatta meydana gelen oransal bir değişme karşısında arz miktarının daha büyük oranda değişmesidir.
(Flexible price) İktisadi konjonktüre bağlı olarak piyasada arz ve talep değiştiğinde dengenin yeniden oluşması için aşağı veya yukarı doğru, anında yönelim göstererek uyum sağlayan fiyattır.
(Flexible exchange rate) Döviz kuru, diğer mal ve hizmetler gibi alıcı ve satıcıların isteklerinin döviz piyasasında denkleştirilmesiyle belirlenebilir. An-cak döviz gelirinin düşük ve döviz talebinin yüksek olduğu ülkelerde kurla
(Elasticity) Bir değişkenin, diğer bir değişkende meydana gelen küçük bir değişim karşısında gösterdiği tepkinin derecesini ifade eder. Kavram elastiklik olarak da adlandırılır. Değişkenlerden birini X, bu değişkendeki değişmeyi
(Elastic demand) Fiyatta meydana gelen oransal bir değişme karşısında talep miktarının daha büyük oranda ve ters yönde değişmesi ve esnekliğin mutlak değer olarak birden büyük olmasıdır.
(Postfordist production system) Birbirine bir malzeme taşıma ağı ile bağlanmış, yarı bağımsız sayısal kontrollü tezgâhlardan oluşan bir sistemdir. Bilgisayar kontrollü sistemde simülasyon tekniklerinden de yararlanılır.