(Value Added Tax: VAT) Bu vergi, vergiye tabi bir mal ve hizmetin üretiminin her aşamasında malın satış değeri ile üretimi için kullanılan mal ve hizmetlerin değeri arasındaki farka yani o aşamada kullanılan katma değere uygulan
(Manufacture of rubber and plastic products) İmalat sanayisinin bu dalı kauçuk malzeme, motorlu araç tekerlek iç ve dış lastiği, plastik inşaat malzemeleri, plastik film, tüp ve benzerlerinin üretimini kaps
(Bank money) Bankaların yarattığı bir satın alma gücüdür. Bu para bankalar arasında efektif kullanmadan dolaşıma girer. Madeni ve kâğıt para kullanmadan virman yapmak, çek vermek, takas sisteminden yararlanmak gibi kayda dayanan iş
(Informal economy) Kayıt dışı başlığı altında iki grup faaliyet vardır. Yeraltı ekonomisi denen kesimin faaliyeti her tür kaçakçılık, kalpazanlık, tefecilik ve benzeri yasadışı işlerden oluşur. İkinci grup, faaliyetleri resmi kayıtl
(Printing and reproduction of recorded media) Gazete dergi, kitap ve benzerlerinin basımı ile disket, kaset, CD ve DVD gibi her tür medyanın çoğaltılması imalat sanayisinin bu alt sektöründe yapılmaktadır.
(Registered capital, authorized capital) Sermaye Piyasası Kanunu’na göre anonim ortaklıkların esas sözleşmelerinde hüküm bulunmak kaydıyla hisse senedi çıkarabilecekleri azami miktarı gösteren ticaret sicilinde tescil edilmiş serm
(Indifference curve) Kişilerin aynı faydayı sağlayan çeşitli alternatifler karşısında kararsız kaldıkları düşüncesinden hareket ederek kayıtsızlık analizini geliştirerek konuya çözüm getirmeyi amaçlamışlardır. Kayıtsızlık yaklaş
(Skimming price) Piyasaya çıkartılan yeni bir mala başlangıçta monopolcü rantı sayılabilecek derecede yüksek fiyat konulmasını ifade eden terimdir. Girişimci yeni ve farklı niteliklere sahip bir ürün ürettiğinde rakipsiz olarak pi
(Resource allocation) Optimum kaynak dağılımı kaynakların daha az kârlı kullanımdan daha kârlı kullanıma, daha önemsiz kullanımlardan daha önemli kullanımlara hareket etmeleri ile gerçekleşir. Optimum dağılım için fiyat sisteminin
(Resource Utilization Support Fund) TCMB bünyesinde 1988 yılında plan hedeflerine uygun yatırımların desteklenmesi ve uzmanlık kredilerinde maliyetlerin düşürülmesi için kurulmuştur. Bu fon kesintisi gerçek veya tüzel kişi ayrım
(Trustee, administrator) Belli bir malın yönetilmesi veya belli bir işin yapılması için adli makamlarca görevlendirilen kimsedir. Kayyımlık, temsil kayyımlığı ve idare kayyımlığı olmak üzere iki türdür. Kayyım kelimesinin “kayyum
(Surety) Bir kişinin borcunu ödeyeceğine ilişkin olarak üçüncü bir kişinin alacaklıya güvence vermesidir.
(Keiretsu) Japon iş geleneğinde, büyük bir şirket veya banka etrafında yatay ve dikey olarak bütünleşmiş birçok şirketin bir araya gelmesiyle oluşan, genellikle devlet ve özel kesimin ortaklığına dayanan, ana şirket aile şirketi o
(Bargain good) Piyasa fiyatının çok altında satın alınan veya alınabilecek maldır.
(Austerity policy, belt-tightening policy) Kaynak yaratmak, enflasyon oranını düşürmek, ithalatı azaltıp ihracatı artırarak dış açıkları kapatmak ve dış borçları ödeyebilmek gibi amaçlarla bir ekonomideki toplam talebi kısmak içi
(Built-in stabilizers) Bir ekonomide iktisadi dalgalanmaların ortaya çıkması durumunda herhangi bir müdahale olmaksızın devreye girerek olumsuz gidişi yavaşlatan artan oranlı gelir vergisi ve işsizlik sigortası gibi dengeleyiciler
(Self-sufficiency) İktisadi karar biriminin tüm gereksinimlerini kendi kaynaklarıyla karşıladığı durumdur.
(Kennedy Round) Gümrük tarife indirimlerinin tek tek madde temelinde değil, tümü üzerinden yapılması yönteminin benimsendiği, Gümrük ve Tarifeler Genel Antlaşması çerçevesinde 19641967 döneminde özellikle Amerika Birleşik Devle
(Urban economics) Bir kentin işleyişini ve gelişimini sağlayan ekonomik faktörleri ve etkenleri analiz etmeyi amaçlayan bir iktisat dalıdır. Bu konudaki analizlerde ekonomik ve siyasal karar birimlerinin tutum ve davranışlarının,