Toplam Arz

(Aggregate supply) Toplam arz, bir ekonomide belirli bir dönemde ve be­lirli bir genel fiyat düzeyinde arz edi­len toplam mal ve hizmeti gösteren bir ekonomik büyüklüktür. “Toplam hası­la” da denen “ toplam arz”, toplam talep ile birlikte kısa dönemde ekonominin tümü için fiyat düzeyini ve milli hası­layı belirlemektedir. Toplam arzın kısa ve uzun vadede değişim süreci aşağıda görüldüğü gibi farklıdır:

Kısa vadede toplam arz. (Short run aggregate supply: SRAS) Toplam arz­daki kısa dönem değişiklikler toplam talebin artış veya azalışına bağlıdır. Toplam arz sabit kaldığında toplam ta­lep artarsa genel fiyat düzeyi yükselir. Çünkü girdi fiyatlarının değişmediği bir dönemde talep ve satışlar yükseldi­ğinde kârlılık da artar. Bu durumda fir­malar üretimlerini artırdığı için toplam hasıla yükselmiş olur ve fiyatlar yine eski normal düzeylerine döner. Kısa vadede yeni bir üretim tesisinin kurul­ması zaman alacağı için fiziksel serma­ye sabittir. Bu nedenle yeni bir vardiya ihdası veya işçilerin fazla mesaileri ile üretim ancak belirli bir düzeye kadar artırılabilir.

Uzun vadede toplam arz. (Long run aggregate supply: LRAS) Toplam arz­daki uzun vadedeki artış tüm üretim faktörlerindeki olumlu gelişmelerle mümkün olmaktadır. Mevcut üretim tesislerinde tevsi ve modernizasyon yatırımlarının yapılması, komple yeni yatırımların tamamlanıp faaliyete geçi­rilmesi, yeni teknolojilerin devreye gir­mesi, işgücü sayısının ve verimliliğinin artması toplam arzı artırır. Üretim fak­törlerinin ve üretimde kullanılan diğer girdilerin maliyetinin artması ise top­lam arz üzerinde olumsuz etki yapar.

Toplam arz eğrisi. (Aggregate supp­ly curve, AS curve) Bu eğri, bir ekono­mide farklı fiyat düzeylerinde üretilip satılmak istenen reel gayrisafi yurtiçi hasıla düzeyleri bileşimlerinin deği­şimini yansıtır.

Toplam arzın kayması. (Shift in the aggregate supply) Bir ekonomide fiyat­lar genel düzeyi veri iken toplam arzın, teknolojide, emek ve sermaye verimlili­ğinde, ücretlerde, vergi ve sübvansiyon­larda ortaya çıkan değişmeler sonucun­da azalması veya artmasıdır. Bu artışlar toplam arz eğrisini kaydırır. Toplam arz şoku (aggregate supply shock) terimi teknolojik değişme veya girdi fiyatla­rında ortaya çıkan dışsal bir değişim sonucu toplam arz eğrisinde meydana gelen kaymanın ekonominin tümünü etkileyen sonuçlarını tanımlamak için kullanılmaktadır. Toplam arz eğrisinin sola kayması negatif, sağa kayması po­zitif arz şoku anlamına gelmektedir.

Negatif arz şoku: Bu tür arz değişi­mine en iyi örneklerden biri 1973’ten sonra artışa geçen petrol fiyatlarıdır. Bu artış ekonomilerde üretim daralma­sına ve aynı dönemde fiyatların artışına yol açmıştır. Türkiye’de ise arz şoku di­ğer sosyal-ekonomik dengesizlikler ile birleşince 1977-1980 arasında ağır bir ekonomik kriz yaşanmıştır. Petrol fi­yatlarının 1979’da bir kez daha artması krizin uzun sürmesine neden olmuştur.

Pozitif arz şoku: 2008 ile 2017 ara­sında gelişmiş ülke ekonomilerinde dolaşıma sürülen para büyük tutarlar­da artırıldı ve faizler olağanüstü düşük düzeylerde tutuldu. Ancak ekonomiler canlanma eğilimine girmesine rağmen enflasyon oranları yükselmedi. İstan­bul doğumlu ABD’li ekonomist Nouriel Roubini, bu olguyu 2017 yılında şöyle açıklamıştı: “Daha güçlü ekonomi ve düşük enflas­yonun bir nedeni toplam talebin daha yüksek olmasıdır. Bu esrarengiz duru­mun diğer bir nedeni gelişmiş ekono­milerin bir ‘pozitif arz şoku’ yaşaması­dır. Bu tür şoklar farklı biçimlerde etkili olmaktadır. Küreselleşme, Çin’den ve diğer gelişen ülkelerden gelen ucuz malların tüm dünyaya akmasını sağ­lamaktadır. Sendikaların zayıflaması ve işçilerin pazarlık gücünün azalma­sı ücret maliyetini düşük tutmaktadır. Yapısal işsizliğin düşük düzeyi bile ücretlerde önemli bir artış çıkarama­maktadır. Petrol ve diğer emtia fiyatları düşme eğilimini sürdürmektedir. İnter­net devrimi mal ve hizmet maliyetlerini azaltmaya devam etmektedir.”