Orta Gelir Tuzağı

(Middle income trap) Orta gelir tuzağı, orta gelir düzeyine ulaşmış ekonomi­lerin çok uzun süre bu gelir düzeyinde kalarak bir üst basamak olan yüksek ge­lir düzeyine bir türlü geçemedikleri du­rumu tanımlamaktadır. Bu terim Homi Kharas ve Indermit Gill adlı ekonomist­lerin Dünya Bankası’nın 2006’da yayın­ladığı bir kitapta ilk kez kullanılmıştır. Konu önemli görüldüğü için sonraki yıllarda tartışılmış ancak orta gelir tu­zağının hangi milli gelir düzeyleri ara­sında söz konusu olacağı konusunda bir görüş birliğine varılamamıştır. Bu ko­nuda yaygın kullanılan bir ölçü, söz ko­nusu ülkenin kişi başına milli gelirini, ABD’nin kişi başına milli gelirine oran­lamaktır. Aynı karşılaştırma AB’nin ortalama kişi başına milli gelir düzeyi esas alınarak da yapılmaktadır. Ancak cari kurlar üzerinden yapılan hesaplar ile satın alma gücü paritesi kullanılarak yapılan hesaplar, birbirinden çok farklı sonuçlar verebilmektedir.

Eşikler ve kriterler konusunda görüş ayrılıklarına rağmen orta gelir tuza­ğının aşağıdaki nedenleri konusunda araştırmalar sürmektedir.

  • Bazı ülkelerde tasarruf ve yatırım oran­larının düşüklüğü sürdürülebilir bir yük­sek büyüme hızına ulaşılmasını engelle­mektedir.
  • Sanayi üretimi ve ihracat içinde yük­sek ve ortanın üstü teknolojik yoğun­luğa sahip ürünlerin düşük düzeylerde kalması cari işlemler ve dış ticaret açık­larını büyütmektedir. Bu açıkların, kısa vadeli portföy sermayesinin ülkedeki varlığı ile kapatılmak istenmesi, kurlar­daki oynaklığı artırmakta, enflasyonun düşürülmesine imkân vermemektedir.
  • Bir ekonomide sektörler ve firmalar arasındaki verimlilik farklarının yük­sek olması da yüksek büyüme oranları­na ulaşmayı ve gelişmiş ülkelere yetiş­meyi zorlaştırmaktadır.