Organize Sanayi Bölgesi (OSB)

(Organized industrial zone: OIZ) OSB’ler sanayi yatırımlarını özendirmek ve sanayi üretiminin artmasını sağ­lamak amacıyla birbirleriyle uyumlu üretimde bulunan firmaların ortak altyapı hizmetlerinden yararlanmak üzere belirli bir alanda toplandığı bü­yük bölgelerdir. İlk sanayi bölgeleri 19. yüzyılın sonlarında özel sektör tarafın­dan ABD’de, Birinci Dünya Savaşı’ndan sonra ise İngiltere’de ortaya çıkmıştır. Türkiye’de ilk organize sanayi bölgesi (OSB) 1961’de Bursa’da, Dünya Bankası’ndan alınan kredi ile kurulmuştur. 2019 sonunda 80 şehirdeki OSB’lerin sayısı 332’ye ulaşmıştır. Bu sanayi böl­gelerinde çalışanların toplam sayısı aynı dönemde 1 milyon 884 bin 16’ya yükselmiştir.

Türkiye’de OSB’lerin başlıca kuruluş amaçları, sanayicilerin bir arada ve bir program çerçevesinde üretim yapma­ları sayesinde üretimde verimliliğin sağlanması, sanayinin gelişmekte olan bölgelerde yaygınlaştırılması, tarım alanlarının sanayide kullanılmasının önlenmesi ve ortak arıtma tesisleri ile çevre kirliliğinin önlenmesi olmuştur. Türkiye’ de OSB uygulamaları her han­gi bir yasal mevzuat olmadan 1982 yılı­na kadar devam etmiş, bölgeler ile ilgili yasa ancak 2000 yılında çıkarılmıştır. 15 Nisan 2000’de Resmi Gazete’de yayınla­nan 4562 sayılı yasadan sonra OSB’lerin sayısı hızlı bir artış göstermiş, değişen koşullara uyum ise yeni yönetmeliklerin hazırlanması ile sağlanmıştır. Yürürlükteki mevzuata göre OSB’lerin beş ayrı statüde faaliyet göstermektedir:

  • Karma OSB’de farklı sektörlerde faali­yet gösteren tesisler yer almaktadır.
  • İhtisas OSB statüsüne sahip bölgeler, aynı sektörde ve alt sektörlerde bulu­nan tesisleri bünyesinde toplamakta­dır. İhtisas OSB’lerde kurucu ortaklar dışında konusuyla ilgili meslek dernek­leri de kurucu olabilmektedir.
  • Özel OSB’nin kurucuları özel veya tü­zel kişiler olmaktadır.
  • Tarıma dayalı ihtisas OSB’ler Tarım ve Orman Bakanlığı’na bağlı olarak faa­liyet göstermektedir.
  • Bir planlama ve ön hazırlık olmadan önceki dönemlerde kurulan OSB’ler “Islah OSB” statüsüne sokularak mo­dern OSB’lere dönüştürülmektedir. OSB’lerde arsa tahsisi yapılan sanayi­ciler, arsa satış borçlarını ödemeleri ve sınai tesisi tamamlayarak üretime geçmeleri halinde arsanın tapusunu alarak mülk sahibi olabildikleri gibi bu mülk mirasçılarına da intikal etmek­tedir. Ancak, mülkiyeti kime ait olursa olsun OSB sınırları içerisindeki parsel­lerde sınaî faaliyet gösterilmesi zorun­luluğu vardır.