Ödemeler dengesi

(Balance of payments) Ödemeler bi­lançosu, geniş anlamıyla, bir ekonomi­de yerleşik kişilerin (Devlet organla­rı, Merkez Bankası, bankalar ve diğer sektörler) diğer ekonomilerde yerleşik kişiler (yurtdışında yerleşikler) ile belli bir dönem içinde yapmış oldukları eko­nomik işlemlerin sistematik kayıtlarını elde etmek üzere hazırlanan istatistiki bir rapordur. Ekonomik işlemler terimi mal, hizmet, gelirler, finansal varlık ve yükümlülüklerle ilgili işlemleri, ayrıca bir ekonomide yerleşik kişilerden diğer bir ekonomide yerleşik kişilere kar­şılıksız olarak reel ya da finansal kay­nakların sağlandığı transferleri kapsa­maktadır. Tanımdaki “yerleşik kelimesi bir ekonomide bir yıldan fazla süre ile devamlı olarak ikamet eden gerçek ki­şiler ile o ekonomide faaliyette bulunan tüzel kişileri ifade etmektedir. Ödemeler bilançosu istatistiklerini her ay Türkiye Cumhuriyet Merkez Ban­kası açıklar. 1975’ten önceki dönemde açıklama Maliye Bakanlığı tarafından yapılmıştı. Aylık açıklama ise 1992 yı­lında başlamıştı. Ödemeler Bilançosu’nda cari işlemler hesabı, sermaye hesabı ve finans hesabı olmak üzere üç ana bölüm vardır. Teorik olarak cari iş­lemler ile sermaye hesabının toplamı­nın finans hesabına eşit olması gerek­mektedir. Net hata ve noksan bölümü ise cari işlemler ile sermaye hesabının toplamının finans bölümü toplamı ile karşılaştırılmasının sonucunu ver­mektedir. Bu bilançoda ekonominin dış ilişkileri ile ilgili verilerin incelenmesi, konjonktürün seyri, beklentiler, üretim ve talep düzeyi hakkında önemli ipuç­ları verir. Ödemeler bilançosu hesabı, ticari ilişkilerin muhasebeleştirilmesine benzer ve kurallar aynıdır. İşlem ka­yıtları mülkiyetin el değiştirdiği andaki durumu yansıtır ve bu kayıtlarda piyasa fiyatları esas alınır. Cari İşlemler Den­gesi ve Sermaye Hesabı’nda gelir ve gider kalemleri artı (+) işaretle kay­dedilmektedir. Birkaç istisna dışında, sadece kalemlerin netleştirildiği hesap bakiyeleri eksi (-) işaret taşıyabilir. He­sap bakiyeleri “gelir”den “gider”in çıka­rılmasıyla hesaplanır ve dolayısıyla artı (+) ya da eksi (-) değer alabilir. Finans Hesabı’nın işaretleme sistemi ulusla­rarası yatırım pozisyonu ile tutarlıdır: Artı işaret varlıklarda ya da yükümlü­lüklerde artışı, eksi işaret ise varlıklar­da ya da yükümlülüklerde azalışı gös­termektedir. Ödemeler Bilançosu’nun başlıca bölümleri şunlardır:

Cari işlemler hesabı: Bu bilançonun cari işlemler dengesinde mal ve hizmet ticareti ile birincil gelir ve ikincil gelir hesapları yer almaktadır. Bu kalemlerin içerdiği veya kapsadığı bilgiler şunlardır: 

  • Mal hareketleri: Mal ihracatı ve it­halatı ile ilgili veriler TÜİK’ten alın­maktadır. Bu kalem genel mal ticareti­ni, net transit ticaret gelirini ve bavul ticaretini kapsamaktadır. Dış ticaret dengesi ihracat ve ithalat karşılaştırılarak bulunur. İthalatın ihracattan daha yüksek değerde olması durumunda dış ticaret açığı ortaya çıkmaktadır.
  • Hizmetler: Hizmetler hesabı hizmet ihraç ve ithaline ilişkin gelir ve giderle­rin kaydedildiği ana hesaptır. Bu hesa­bın kapsamında işlem gören hizmetler, tamir ve bakım hizmetleri, taşımacılık (navlun dahil), turizm (seyahat) gelir ve giderleri, inşaat hizmetleri, sigorta hiz­metleri, finansal hizmetler ve fikri mül­kiyet hakları kullanım ücretleri vardır. Telekomünikasyon, bilgisayar ve bilgi hizmetleri, diğer ticari hizmetler (teknik hizmetler, ticari hizmetler, operasyonel kiralama dahil), kişisel, kültürel ve eğ­lence hizmetleri ile resmi hizmetler de hizmetler hesabı kapsamı altındadır.
  • Birincil Gelir Hesabı: Bu hesap emek, finansal ya da doğal bir kaynak sağlan­ması karşılığında elde edilen gelirler ile ödenen tutarları göstermektedir. Ücretlerde “gelir” kapsamı altında Tür­kiye’den yurt dışına giden işçi ve diğer çalışanlara ve Türkiye’deki yabancı ülke diplomatik misyonlarında görev yapan Türk çalışanlara ödenen ücretler vardır. Gider kalemi Türkiye’de çalışmakta olan yabancılar ile Türkiye’nin yurtdışındaki diplomatik misyonlarında görev yapan yabancılara ödenen ücretler kaydedil­mektedir. Yatırım gelirleri kalemi, doğ­rudan yatırımların ve portföy yatırım­larının kâr, faiz ve temettülerin transferi gibi gelirlerini içermektedir.
  • İkincil Gelir Hesabı: Yurtdışından yurt içinde yerleşik bir birime “karşılık­sız” olarak mal ya da hizmet gibi reel bir kaynak ya da finansal bir varlık sağlan­masıdır. Yurt içinden yurt dışına aynı ni­telikte yapılan karşılıksız ışıksız trans­ferler de ikinci gelir kapsamındadır.
  • Sermaye Hesabı: Bu kalem iki ana gruba ayrılmaktadır: Üretilmeyen ve finansal olmayan varlıkların edinimi ve elden çıkarılması, kara parçası gibi mad­di olmayan varlıklar ile bayilikler, ticari marka ve kira ile lisans gibi transfer edi­lebilir sözleşmeler gibi maddi olmayan varlıkları kapsamaktadır. Sermaye hesa­bı, borç affı ve diğer sermaye transferleri gibi kalemleri de içermektedir.
  • Finans Hesabı: Bu hesapta, doğrudan yatırımlar, portföy yatırımları, finansal türevler, diğer yatırımlar ve rezerv var­lıklar olmak üzere beş ayrı kalem vardır. Bunların başlıca özellikleri şöyledir:
  • Doğrudan yatırım: Doğrudan yatırım­ların ilk bölümü yurtiçindeki yerleşik kişilerin, yurt dışında kurdukları şirket ve fabrikalarla ilgilidir. Doğrudan yatı­rım, yatırımcının yerleşiği olduğu eko­nomi dışındaki bir ekonomide bir işlet­menin yönetimini kontrol ettiği veya yönetiminde söz sahibi olduğu uzun va­deli bir yatırım şeklidir Doğrudan yatı­rımda, yatırımcının işletmenin serma­yesinde yüzde 10 ya da daha fazla paya sahip olması veya yönetimde söz sahibi olması esastır. Yabancıların Türkiye’de kurdukları şirketler için yaptıkları doğ­rudan yatırımlar için getirdikleri ser­maye de bu bölümde gösterilir. Kârların sermayeye katılması da sermaye girişi olarak kabul edilir.
  • Portföy yatırımları: Menkul değer­lere yapılan yatırımlar olarak tanımla­nan bu kalem hisse senetleri ile kamu ya da özel kuruluşlarca ihraç edilen bono ve tahvil şeklindeki borç senetlerini ve diğer para piyasası araçlarını içer­mektedir. Doğrudan yatırım ile port­föy yatırımları arasında en önemli fark yönetim yetkisi konusundadır. Doğru­dan yatırımlarda girişimci yatırımcı şirketin yönetimi ve kontrolünde etkili olmaktadır. Portföy yatırımlarında ise yatırımcının yönetim hakkı veya kont­rolü söz konusu değildir. Diğer önemli bir fark ise doğrudan yatırımlarda ya­tırımcının yatırım sermayesinin yanı sıra üretim teknolojisi ve işletmecilik bilgisini de beraberinde getirebilmesi­dir. Portföy yatırımlarında yabancı ya­tırımcının sermaye dışında başka kat­kısı bulunmamaktadır.
  • Finansal Türevler: Bir dayanak var­lığın değerine bağlı, ancak bu dayanak varlıktan bağımsız olarak alım-satımı yapılan finansal araçlardır. Türev işlemler, ileri bir tarihte yapılacak alım-satımın şartlarını bugünden be­lirleyen ve tarafları hukuki olarak bağ­layan sözleşmeler ile gerçekleştirilir.
  • Rezerv varlıklar: Bu başlık altın­da, parasal altın, Özel Çekme Hakları (SDR) Uluslararası Para Fonu Nezdindeki Rezerv Opsiyonu ve diğer rezerv varlıklar bulunmaktadır.
  • Diğer Yatırımlar: Doğrudan yatırım, portföy yatırımları, finansal türevler ve rezerv varlıklar dışında kalan diğer tüm finansal hareketler bu bölümde yer almaktadır.
  • Net hata ve noksan: (Net Error and Omission) Ödemeler dengesinin her işlemin iki ayrı işaretle (alacak ve borç kaydı) kaydedildiği bir muhasebe siste­mi olması nedeniyle, bir işlemin içeri­ği ile ilgili kaleme kaydedilirken, karşı kaydının da bir başka kalemde yer alma­sı esastır. Başka bir deyişle, her işlemin eşit değerde alacak ve borç kayıtlarıyla kaydedilmesi, böylece “Cari İşlemler Hesabı’’ ve “Sermaye Hesabı”nın top­lamının her zaman “Finans Hesabı” kalemine eşit olması gerekmektedir. Ancak, verilerin değişik kaynaklardan elde edilmesi, değerleme, ölçme ve ka­yıt zamanı farklılıkları yaratmakta, sü­recin sonunda oluşan farklar Net Hata ve Noksan (NHN) kalemine “kalıntı” şeklinde yansımaktadır. İdeal olan, bu kalemin sıfır olmasıdır Ancak dünyanın hiçbir ülkesinde döviz giriş ve çıkışla­rı birbirine eşit çıkmaz. Zamanlama ve hesap yöntemleri nedeniyle her ülkenin ödemeler dengesinde “net hata ve nok­san” oluşur.