Neoklasik Gelir Dağılımı Modeli

(Neoclassical model of income distri­bution) Neoklasik gelir dağılımı teori­si, faktör paylarının belirlenmesinden çok faktör fiyatlarının oluşumunu ele almıştır. Ancak bazı varsayımlar altın­da bu analiz faktör payları konusuna da uygulanmıştır. Analizde mal talebinin değişmez, kısa dönemde sermaye ve emek arzının veri olduğu ve her üretim düzeyinde emek ve sermayenin faktör­lerinin birbirleriyle ikame edilebileceği varsayılmıştır. Bir faktörden kullanılan miktar değişmezken diğeri artırılırsa “azalan verim kanunu” işleyecektir. Üre­tim fonksiyonu birinci dereceden homo­jendir. Faktörler örneğin üç katına çıka­rıldığında toplam üretim de aynı oranda yükselmektedir. Üç değişkenli (emek, sermaye ve toplam üretim) üretim fonk­siyonunun çeşitli düzeylerinde alınan kesitlerinin emek-sermaye koordinat sistemindeki izdüşümleri bir eş-ürün eğrileri takımı oluşturmaktadır. Emek-sermaye oranı küçüldükçe (yani daha az emek, daha çok sermaye kulla­nıldıkça) faktör fiyatları oranı yüksel­mektedir. Emeğin fiyatı yükselmekte, sermayenin fiyatı düşmektedir. Neoklasik gelir dağılımı teorisinin en çok eleştirilen yanı, faktör fiyatlarının marjinal ürün tarafından belirlenmekte olduğu görüşüdür. Piyasa ekonomisin­de herhangi bir faktörün fiyatının mar­jinal hasılasından yüksek olamayacağı açıktır. Ancak neoklasik dağılım teorisi, faktör fiyatlarının neden marjinal ürün­lerinin altında oluşamayacağı hakkında kesin bir kanıt ileri sürememektedir.