Merkez Bankası Politikaları

TCMB, 2011 yılı sonbaharından başla­yarak kredi genişlemesini ve sıcak para girişini sınırlayan bir politika uygula­maya başladı. Bu uygulama cari işlem­ler açığının ve enflasyon oranının geriletilmesinde başarılı oldu. Ancak bu kez büyüme oranı önemli bir düşüş göster­di. 2011 Kasım ayı sonrasında reeskont ve açık piyasa işlemleri ile birlikte şu politika araçları kullanıldı:

Zorunlu karşılıklar: Bankalar topla­dıkları mevduatın belirli bir bölümü­nü acil durumlarda kullanılmak üzere Merkez Bankası’na yatırır. Zorunlu karşılıklar için faiz ödendiği de olur. TCMB, yayınladığı tebliğlerle karşılık oranlarını değiştirerek döviz ve altın rezervlerini, bankaların açacağı kredi­lerin tutarını ve maliyetini etkileyebilir.

Rezerv Opsiyon Mekanizması (ROM): Bankaların, zorunlu karşılığın bir bölümünü döviz veya altın olarak yatırabilmelerine imkân tanıyan bir sistemdir. Rezerv Opsiyon Mekanizması’nda (Reserve Option Mechanism: ROM) döviz ve altın olarak yatırılacak karşılığın, toplam karşılığa oranı farklı olabilir. Rezerv Opsiyonu Mekanizması’nda bankaların Türk Lirası zorun­lu karşılıklarının yüzde kaçının döviz veya altın cinsinden tesis edebileceğini gösteren orana Rezerv Opsiyon Oranı (Reserve Option Ratio) denir.

Rezerv Opsiyon Katsayısı (ROK): Bankaların döviz veya altın olarak Merkez Bankasına yatıracakları karşı­lıkların belirli dilimlerine farklı oran­lar uygulanabilir. Böylece TCMB, bu katsayıları değiştirerek piyasalardan döviz çekebilir. Rezerv Opsiyon Katsa­yısı (Reserve Option Coefficient: ROC) uygulaması, piyasalara döviz sürmek veya döviz rezervlerini artırmak için de kullanılabilir.

Politika faizi. (Policy interest rate): Temel para politikası aracıdır. Bu oran bir hafta vadeli repo işlemlerinde uy­gulanan faiz oranıdır ve aylık Para Po­litikası Kurulu (PPK) toplantılarında belirlenir. TCMB, bu oranı değiştirerek, kredi kullanımını, kredilerde uygulana­cak faiz oranlarını ve toplam kredi hac­mini etkileyebilir. İngilizcesi Bu oranın düşmesi döviz kurlarını ve hisse senedi fiyatlarını yükseltir.

Faiz koridoru. (Interest rate corri­dor): Faiz koridorunun üst sınırı MB borç verme oranı, alt sınırı ise borçlan­ma oranıdır. Üst sınırın yükseltilmesi bankaların kredi faiz oranlarını artı­rır. Üst sınır düştüğünde ise kredi faiz oranları geriler. Koridorun sınırları PPK’nın aylık toplantılarında belirle­nir. Bu araç kullanılarak ikincil piyasa­daki faiz oranlarını, kredilerin büyüme hızını ve döviz kurlarını etkileme im­kânı vardır. Merkez Bankası’nın uygu­ladığı politikaların bankaların işletme, yatırım ve tüketici kredilerinin faiz oranlarına yansıması kısa sürede ger­çekleşmez. Çünkü mevduat ve krediler­deki ortalama vade farklıdır. Mevduatta ortalama vade üç ay dolayında kalırken, kredilerde vadeler çok daha uzundur.