Makro İhtiyati Politika

(Macroprudential policy) Sistemik riski azaltmak amacıyla finansal sek­töre yönelik düzenlemeler bütününü ifade eder. 2008 Küresel Finans Krizi sonrasında finansal sistemdeki istik­rarsızlığın ekonomiye yansımalarının ve hanehalkı, firma ve devlet bilanço­larına etkilerinin ne kadar yıkıcı ola­bildiğinin anlaşılması üzerine finansal sistemde oluşabilecek risklerin azaltıl­ması konusunda uluslararası düzeyde görüş birliği sağlanmıştır. Makro ihti­yati politikalar genel olarak, hızlı kredi büyümesi ve yükselen kaldıraç oranla­rına karşı finansal sistemin dayanıklı­lığını artırmayı ve kredi ve varlık fiyat­larındaki aşırı büyümeyi sınırlamayı hedeflemektedir. Makro ihtiyati politi­kalar finansal sistemle makroekonomi arasında birbirini besleyen ve ekono­mik döngülerin şiddetini artıran etkile­şimi zayıflatmayı amaçlamaktadır. Bu tür politikalar ülkeler arasında önemli farklar göstermekle birlikte, kullanılan başlıca makro ihtiyati araçlar, borcun gelire oranı için üst sınır belirlenmesi, minimum sermaye yeterlilik oranı uy­gulaması, kredi büyümesi veya kaldı­raç için referans değerler belirtilmesi, borçlanma vadesi ve kaynağına göre değişen zorunlu karşılık uygulamaları olarak sıralanabilir.