Konut Arzı ve Talebi

(Housing supply and demand) Konut satış ve fiyat düzeyleri konut arzı ve ta­lebinin karşılaşması ile ortaya çıkar. Arz en başta belirli bir dönemde ortaya çıkan talep değişiminden etkilenir. Konut in­şaatı yapan müteahhitlerin ekonominin geleceği hakkındaki düşünceleri de arzı etkiler. Potansiyel talep, nüfus düzeyi ve demografik göstergelere göre oluşur. Talebin en önemli unsuru evlenmeler­dir. Ancak 1 yılda hane sayısındaki artış bazı yıllarda evlenme sayısının altında kalır. Bunun nedeni bazı yeni evli çiftle­rin aileleri yanında kalması veya miras kalan evlere taşınmasıdır. Konutların ortalama ömrünün uzun olması talebin ertelenmesine neden olur. Kerpiçten inşa edilen binaların kagire dönüştürül­mesi ise talep artışına katkıda bulunur. Kentlerde deprem riski nedeniyle yürü­tülen kentsel dönüşüm projeleri de diğer bir talep unsurudur. Mevcut binaların onarılması ve yenilenmesi de inşaat fa­aliyeti içinde önemli bir yer tutar. Tüm faktörler dikkate alındığında potansiyel konut talebi 600 bin dolayındadır.

Konutta fiili talep çoğunlukla potansi­yel talebin altında kalır. Fiili talep aşa­ğıdaki faktörlerin etkileşimi ile oluşur:

  • Talep ekonominin canlanma dönem­lerinde artarken, durgunluk ve kriz yıl­larında hızla azalır.
  • Faiz oranlarının düzeyi, hem kredi kul­lanan inşaatçıların hem de konut kredisi alan tüketicilerin kararlarını etkiler.
  • Fiyat düzeyleri yüksek olduğunda ko­nut alım kararı ertelenir. Yüksek fiyatın bir nedeni de inşaat maliyetlerinin art­masıdır. Durgunluk dönemlerinde inşa­atçılar fiyatları düşürdüğünde, satışlar artış eğilimine girebilir. İnşaatta arz ve talebin uyum içinde olması çok zordur. Çünkü talep canlandığı sırada temeli atılan binaların tamamlanması ortala­ma 24 ay gerektirir. Bu arada ekonomik ortam ve fiyat düzeyleri değişebilir.