(Labour force participation rate of women) Kadınların işgücüne katılma oranı 15 yaş ve üstündeki kadın nüfus içinde işgücünün oranını gösterir. Kadınların çalışma hayatına daha fazla girmesi ailelerin gelirlerini ve harcamalarını artırır, üretimi yükseltir ve ekonomiyi büyütür. Kadınların iş hayatına katkıda bulunmaları çok sayıda ekonomik ve toplumsal faktörden etkilenir. İnançlar ve dünya görüşü de kadınların çalışma hayatına girmesi konusunda etkili olur. İslam ülkelerinin çoğunluğunda kadınların işgücüne katılma oranı düşük düzeylerde bulunur. Ancak Suudi Arabistan’da yüzde 23 olan bu oranın Endonezya’da yüzde 52’ye çıkması, belirleyici esas faktörün dini görüşler değil, siyasi ve sosyal yapı olduğu izlenimini vermektedir. Katılım oranında dünya ortalaması yüzde 47.7 düzeyinde hesaplanırken gelişmiş ülkelerde bu oranı yüzde 70’in üstüne kadar yükselir. Eğitim düzeyi, kadınların işgücüne katılımını olumlu etkiler. Türkiye’de ilköğretim mezunu kadınlarda yüzde 20’lerde kalan katılım oranı, üniversite mezunlarında yüzde 70’e yaklaşmaktadır. Kadınların işgücüne katılım oranları, tüm ülkelerde ‘U’ harfine benzeyen bir grafik çizer. Tarımın egemen üretim biçimi olduğu ve eğitim düzeyinin düşük olduğu dönemlerde kadınlar özellikle ücretsiz aile işçisi olarak üretime yüksek düzeylerde katkı yapar. Tarımda makineleşme yaygınlaştığında kırsal bölgelerdeki kadınlar evlerine çekilir ve ekonomik faaliyetleri haftada bir kurulan pazarlarda ürettikleri tarımsal ürünleri satmakla sınırlı kalır.
Kırsal alandaki nüfus iç göçle kentlere aktığında ise kadınlar ilk kuşakta ev kadını olarak çocukların yetiştirilmesi ile uğraşır. Bu süreçte kadınların işgücüne katılımı ve girişimcilik eğilimi geriler. Ailelerin gelir düzeylerinin ve bireylerin eğitim düzeylerinin yükselmesi ile kadınların işgücüne katılım eğilimleri tekrar güçlenmeye başlar.
Benzer bir süreç Türkiye’de de yaşanmaktadır. Ancak Türkiye’de kadınların işgücüne katılma grafiği ‘U’ harfine değil ‘V’ harfine benzemektedir.
90’lı yılların başında kadınların işgücüne katılım oranı yüzde 35 dolayındaydı. İç göç sürecinde bu oran sürekli geriledi ve 2003 yılında yüzde 23.3’ü gördü. 2007’den sonra ise artış süreci başladı ve 2019’da yüzde 35.0’e yükseldi. Oranın artışında üniversite mezunları içinde kadınların oranının istikrarlı bir şekilde yükselmesi de etkili oldu, Kent hayatında ortaya çıkan geçim sıkıntıları da, kadınların çalışmasını zorunlu kıldı.