İthalata Bağımlılık

(Import dependency) Türkiye ekono­misinde ihracatın ve üretimin artması ile ithalatın artışı arasında paralellik vardır. Örneğin demir çelik ihracatının artışı ancak hurda demir ithalatının da artmasıyla mümkün olabilmektedir. İh­raç edilen otomobillerin bir bölümünün motoru ithal edilmektedir. Bunların dı­şında ithalata bağımlılığın yapısal ne­denleri de vardır. Bu nedenler şunlardır:

Ara mallar ithalatı: Ham petrol ve doğal gazı da içeren bu kalemdeki itha­lat tutarı, 2018’de toplam ithalatın yüz­de 67.6’sını bulmuştur. 1970’te yüzde 56.1 olan bu oran sanayileşmeye paralel olarak yükselmiştir.

Enerjide ithalat bağımlılığı: Birincil enerjide talebin ithalatla karşılanma oranı son dönemde yüzde 70 ile yüzde 75 arasında dalgalanmaktadır. Bu oran 2016 yılında yüzde 74 düzeyindedir. Enerjide ithalata bağımlılığı gösteren bu oran 1990 yılında yüzde 51.9’du.

Otomobilde ithalatın oranı: 1996’da başlayan Gümrük Birliği’nden sonra iç satışlar içinde ithal otomobillerin oranı yükselmeye başladı. Daha 1999’da yüz­de 45’te kalan bu oran, 2002’de yüzde 61.0’e tırmandı. 2018’de bu oran yüzde 66.4 düzeyinde gerçekleşmiştir.