İnşaat Sektörü

(Construction sector) Milli gelirin yak­laşık yüzde 6’sı i ile 8’i arasındaki bölü­mü inşaat faaliyetinden elde edilir. An­cak sektörün ekonomi üzerindeki etkisi bu oranın gösterdiğinden çok daha faz­ladır. Çok sayıda sektörden girdi alan konut inşaatı, ekonominin sürükleyici sektörlerinden biridir. İnşaat sektörü iyi izlendiği takdirde ekonominin seyri hakkında gerçekçi bilgi edinmek kolay­laşır. Çünkü bu sektör faiz oranlarına ve ekonominin genel gidişine duyarlıdır. Gelişmiş ülkelerde konut inşa, satış ve fiyat endeksleri, tüm piyasaları doğru­dan etkiler. Örneğin ABD’de inşa edilen konutların yüzde 75’i tek ailenin otura­bileceği evlerden oluşur ve harcamalar içinde konutun payı Türkiye’dekinden daha yüksektir. Bu nedenle inşaat gös­tergeleri dönem tamamlandıktan kısa süre sonra açıklanır ve ekonominin seyri konusunda önemli ipuçları verir. Türkiye’de konut ruhsatı ve iskan izni ile ilgili istatistikler üç ayda bir ve dö­nem tamamlandıktan yaklaşık 50 gün sonra açıklandığı için diğer piyasalar üzerinde etkisi sınırlı kalır. Aylık açık­lama sistemine geçildiği takdirde bu istatistikler daha fazla ilgi çekebilir ve piyasaları etkileyebilir.

2012’de yapılan Girdi-Çıktı Analizi’nin verilerine göre sektörde kullanı­lan girdilerin yüzde 18.8’i demir-çelik ürünleridir. Girdiler içindeki oranlar çimento-cam-seramikte yüzde 19.8, kerestede yüzde yüzde 3.3’tür Sektör taş ocakları, mobilya ve elektrikli teçhi­zat, sıhhi tesisat, boru, eklenti parçaları ve kimya sanayilerinden de girdi alır. İnşaat ruhsatları sayısındaki artış bu sektörlerin ürünlerine yönelen talebi de yükseltir. İnşaat faaliyeti ile birlikte işgücü talebi de artar. İnşaat sektörün­deki canlılık karayolu taşımacılığını da olumlu etkiler. Tamamlanan ve iskâna açılan konutlar ailelerin yeni evlere yeni eşya ile girme eğilimleri sayesinde mobilya, halı ve beyaz eşya sanayi dalla­rının mallarına da talep yaratır.