Harcamalar Yöntemi ile GSYH

(Expenditure measure of GDP) Har­camalar yöntemi ile yapılan gayrisafi yurtiçi gelir hesaplamalarında başlıca kalemler, özel tüketim harcamaları, dev­letin harcamaları, yatırım harcamaları ve net ihracattır. Net ihracat, toplam mal ve hizmet ihracatından toplam mal ve hizmet ithalatının çıkarılması ile bu­lunur. TÜİK, harcamalar yönetimi ile hesaplama sonuçlarını her üç ayda bir tablolarla kamuoyuna duyurur. Bu tab­lolarda ilk bölüm tüketim harcamaları­na ayrılır. Cari ve sabit fiyatlarla hazır­lanan tablolarda tüketim harcamaları şu alt başlıklar çerçevesinde incelenir:

Özel tüketim harcamaları: Bu bö­lümde, yerleşik hanehalklarının yurtiçi tüketimi yer alır. Tüketim harcamaları, en başta gelir düzeyine ve ekonominin genel durumuna bağlı olarak değişir. Ekonominin canlanma ve büyüme dö­nemlerinde, tüm mal ve hizmetlere har­canan para doğal olarak artar. Türkiye’de tüketim ve harcama eğilimi güçlüdür. Yayınlanan milli gelir istatistiklerinde­ki ek tablolarda, cari ve sabit fiyatlarla tüketim harcamalarının dayanıklılık kriteri esas alınarak mal ve hizmet tür­lerine göre dağılımı gösterilir. Tüketim harcamalarının gösterildiği dört kalem, dayanıklı, yarı dayanıklı ve dayanıksız tüketim malları ile hizmetlerdir.

Yatırımlar: Harcama yönteminde ya­tırım harcamaları gayrisafi sabit ser­maye oluşumu olarak hesaba katılır. Gayrisafi sabit sermaye oluşumunun en büyük kısmını maddi sabit aktifler oluşturmaktadır. Bu aktifler, makine-teçhizat ve inşaat olmak üzere iki alt grupta incelenmektedir. Sabit aktifle­rin, bir yıldan fazla bir süre için üretim işleminde kullanılmış olması gerek­mektedir. Gayrisafi sabit sermaye olu­şumunun başlıca kalemleri inşaat ile makine ve teçhizat, taşımacılık sistem­leri, bilgi ve iletişim teknolojisi, silah sistemleridir. Diğer aktifler kapsamın­da yazılım geliştirme, veri tabanları, Ar-Ge harcamaları ve yatırım amaçlı diğer aktifler vardır.

Devletin tüketim harcamaları: Dev­letin nihai tüketim harcamaları devlet görevlilerine ödenen maaş ve ücretler ile mal ve hizmet alımlarını kapsar.

Stok değişmeleri: Harcamalar yön­temi ile yapılan hesaplarda önemli bir kalem de stok değişmeleridir. Stoklar, üretim ile tüketim arasında bir tam­pon görevini görür. Talebin canlanma beklentisinin güçlendiği dönemlerde stok oluşumu hızlanır. Talebin can­landığı dönemlerde stoklarda ani bir azalma ortaya çıkar. Talebin ani olarak kesilmesi, stok düzeylerini yükseltir. Durgunluğun süresinin uzadığı durum­larda üretim, satışlardan daha büyük bir hızla düşürülür ve aşırı stok düzeyi azalmaya başlar. Milli gelir istatistikle­rinde stok düzeyleri değil, dönemler iti­bariyle stoklardaki değişim gösterilir. Faiz oranlarının yükseldiği ve talebin durgunlaştığı dönemlerde, stoklardaki artışın maliyeti büyük olur. Stoktaki malın enflasyon oranında değerlenmesi de bu maliyeti karşılayamaz.

Net ihracat: Mal ve hizmet ihracatı, istihdamı ve geliri artırdığı için harca­malar yöntemi ile hesaplanan GSYH’ya eklenir. Mal ve hizmet ithalatı ise dış ülkelerdeki üreticilere gelir sağladığı için GSYH’dan çıkarılır. Bu nedenle cari işlemler ve dış ticaret açıkları, mil­li geliri azaltıcı bir etki yapar. İthalatın milli gelire oranının yüksek olduğu ve cari işlemler dengesinin açık verdiği ül­kelerde, dış şoklar ve krizler ekonomiyi olumsuz etkiler.