Gresham Kanunu

(Gresham’s Law) Piyasaya değerleri ve kaliteleri farklı iki ödeme aracı çıkarıl­dığında kötü kabul edilen paranın iyi pa­rayı kovması olayını anlatır. İnsanlar iyi parayı kendi elinde tutup, kötü para ile alışveriş yapma eğilimindedir. Bir süre sonra yalnız kötü para dolaşımda kalır. İlkçağdan bu yana insanların farkında olduğu bu olgu, İngiltere’de 16. yüzyılda İngiltere Kraliçesi I. Elizabeth’in mali danışmanlığım yapmış olan Sir Thomas Gresham tarafından ilk kez tanımlan­mıştır. Bu nedenle bu ekonomik olgu Gresham Kanunu diye anılmaktadır.

Çift maden para sisteminde piyasada hem altın hem gümüş para dolaşım­daydı. 19. yüzyılda Avrupa’da görülen uygulamada, gümüş üretimindeki artış sonucu gümüş para miktarında da ar­tış olmuştu. Bu durum gümüş paraların değerinin düşmesine ve altın paranın da dolaşımdan çekilmesine yol açmıştır.

Benzer durum Osmanlı İmparatorluğu’nda altın ve gümüş paranın birlikte kullanıldığı dönemde de ortaya çıkmıştır. İki para arasında denge bozulunca, 1879 yılında “Meskukat-ı Osmaniye Kararna­mesi” ile gümüş para basımı durdurul­muştu. Hem kâğıt hem de altın paranın aynı dönemde kullanıldığı ülkelerde in­sanlar altın parayı cüzdanlarında tutup kâğıt parayı dolaşıma sokmuşlardır. Günümüzde kâğıt ve ufaklık para kul­lanımında da insanlar silik, yırtık veya aşınmış paraları alımlarında kullanıp “çil” paraları kendisine saklamaktadır. Benzer davranış biçimi uluslararası ekonomik ilişkilerde de görülür. Güçlü paralar, devletler ve kişiler tarafından döviz rezervi olarak elde tutulurken zayıf ve değer kaybeden paralar elden çıkarılmaktadır.