Faiz Teorileri

(Theories of interest) Faiz oranları ile ilgili teoriler üç grupta incelenebilir. Bunlar reel faiz teorileri, parasal faiz te­orileri ve sentetik faiz teorileridir. Reel faiz teorileri Eugen Böhm-Bawerk, Al­fred Marshall, Irving Fisher ve Fried­rich Hayek gibi klasik ve neo-klasik iktisatçıların geliştirdikleri teorilerdir. Bu teorilere göre faiz oranı tasarruf arzı ile yatırım talebinin karşılaşması sonu­cunda belirlenir.

Bireylerin bugün yapacakları tüketimi gelecekteki tüketime tercih ettiklerini ifade eden pozitif zaman tercihi varsa­yımı, klasik faiz teorisinin temel özel­liğidir. Tasarruf bir özveriyi gerektir­mektedir ve bu özveriye katlanmaları, yani bugünkü tüketimlerini erteleme­leri için, tasarrufçulara bunun bedelini ödemek gerekmektedir. Faiz oranının diğer işlevi yatırım talebini, sermaye­nin marjinal verimliliği ile birlikte be­lirlemektir. Parasal faiz teorileri Knut Wicksell ve J.M. Keynes tarafından ortaya atılmıştır. Wicksell’in teorisinde faiz oranları parasal (piyasa) ve doğal (normal) olmak üzere iki ayrı grupta ele alınmıştır. Wicksell doğal faiz oranının sermayenin işletilmesinden sağlanan kâr oranına eşit olduğunu belirtmek­tedir. Parasal faiz oranı ise bankalarca krediler için saptanan faiz oranıdır. Bankalar parasal faiz oranını, normal faiz oranının altında saptarlarsa ekono­mi aşırı ısınma sürecine girebilir. Keynes’in teorisinde faizin iki temel işlevinden birincisi tasarrufun finan- sal aktiflere yatırılmasıyla para olarak tutulması arasındaki seçimi belirleme­sidir. Bu durumda faiz, likiditeden vaz­geçmenin bedelini oluşturur. Faiz oranı ne kadar yüksek olursa likiditeden vaz­geçmek o kadar kolay olmaktadır. Bu teoriye göre faiz oranının ikinci işlevi para piyasası ile reel piyasa arasında ilişki kurulmasını sağlamaktır.

Sentetik faiz teorileri ise klasik ve Keynesyen analizlerin bir sentezi niteliğin­dedir. Genellikle IS-LM eğrileri analizi diye adlandırılan bu faiz teorilerinde her gelir düzeyi için yatırımı tasarrufa eşitleyen tek bir faiz oranı bulunur.