Faiz Dışı Bütçe Dengesi

(Primary balance) Bütçe açığı, devle­tin harcamaları ile gelirleri arasındaki farkı gösterir. Harcamalar içinde me­mur maaşları ve kamu yatırımları ile birlikte borç faiz ödemeleri de yer alır. Ekonomistler kamunun gelir-gider du­rumunu daha net görebilmek için bir de faiz ödemelerini dışta tutarak büt­çe gelirleri ile giderlerini karşılaştırır. Borç faiz ödemeleri hariç tutulduğun­da, gelirler giderlerden fazla oluyorsa, faiz dışı bütçe fazlası (primary surplus) verilmiş olur. Bu “fazla” hükümetin aşırı borçlanmak yerine mali disipline önem verdiğini gösterir. Bu ortamda devlet, daha düşük faiz ve uzun vade ile borçlanma imkânını bulur. Böylece, zor durumdaki ekonomilerde iyileşme süreci başlamış olur. Gelirler, giderle­rin altında kaldığında ise faiz dışı açık (primary deficit) ortaya çıkar. Bu denge bir eşitlikle şöyle ifade edilebilir: Bütçe Faiz Dışı Dengesi = Bütçenin gelirleri - Bütçenin faiz dışındaki giderleri. Bütçe gelirlerinden faiz dışı bütçe harcamala­rı çıkarıldığında işlemin sonucu pozitif ise faiz dışı fazla, negatif ise faiz dışı açık vardır.

İç borcun sürdürülebilmesi için anapa­ranın azaltılması ve faiz oranının dü­şürülmesi gerekir. Azaltma konusunda atılacak ilk adım da bütçede “faiz dışı fazla” verilmesidir. Bu “fazla” için, gelir­lerin artırılıp, harcamaların azaltılması gerekir. Gelirlerin artışı hedefine yeni vergiler veya mevcut vergi oranlarının yükseltilmesi ile ulaşılır. Harcamaların düşürülmesi hedefine ise halkın yarar­landığı sosyal harcamaların azaltılması ile ulaşılır. Her iki yöntem de geniş halk kitlelerinin gelirlerini ve yararlandığı kamu hizmetlerinin kalitesini düşürür. Bu nedenle faiz dışı fazla verme hedefi kemer sıkma paketlerini akla getirir. Faiz dışı fazla verildiğinde ekonomi çoğunlukla yavaşladığı için borçların geri ödenmesi zorlaşır. Borçlanma so­runlarının yaşandığı bir dönemde faiz dışı fazla verilmezse anapara azaltıla- mayacağı için borçlanma ihtiyacı daha da artar. Borçlu olmasına rağmen, aşı­rı harcamalara ve savurganlığa devam eden bir devlete diğer ülkeler borç ver­mek istemez. Borç verenler de tefeci faizi talep eder. Bu süreç sonunda faiz ve enflasyon oranları tırmanır ve kırıl­ganlaşan ekonomi en ufak bir iç ve dış sarsıntı yaşandığında krize girer.