Enflasyon

(Inflation) Fiyatlar genel seviyesindeki sürekli, genel ve hissedilir artış eğilimi­dir. Enflasyon, tüketici ve üretici fiyat gelişmelerini gösteren ve TÜİK tarafından yayımlanan resmi endeksler ile öl­çülmektedir. Fiyatların genel düzeyi eko­nomideki temel dengelerin bulunduğu konumu yansıtır. Arz ve talep arasındaki bir dengesizlik varsa fiyatlar değişmeye başlar. Örneğin talep artarken arz sabit kaldığında fiyatlar yükselir. Üreticiler artan fiyatlardan yararlanmak için üreti­mi ve arzı arttırdıklarında fiyat düzeyleri geriler. Ekonomi ve fiyatlar konusundaki beklentiler ve genel psikolojik ortam da fiyatlar genel düzeyinin belirlenmesinde önemli bir rol oynar. Türkiye’de İkinci Dünya Savaşı sırasında ve 1973-2003 döneminde enflasyon oranları yüksek olmuştur. Yıllık enflasyon oranları 1980 ve 1994 kriz yıllarında yüzde 100’ü aş­mış ama bir hiperenflasyon dönemi ya­şanmamıştır. Aylık enflasyon oranları, belirli bir aydaki fiyat düzeyinin, önceki aydaki düzey ile karşılaştırılarak hesap­lanır. Belirli bir ayın enflasyon oranı, sonraki ayın üçüncü günü açıklanır. Bu gün tatile denk geldiğinde açıklama bir sonraki günde yapılır. Kamuoyu en çok tüketici fiyatları enflasyonu ile ilgilenir. Üretici fiyatları, orta vadede enflasyonist eğilimleri tespit etmekte kullanılır.

Genel fiyat düzeyini etkileyen fak­törler: Enflasyon oranı aşağıda özet­lendiği gibi çok sayıda faktör, eğilim ve olgudan etkilenir:
  • Döviz kurlarının ve kredi faiz oranla­rının değişimi, girdi fiyatları aracılığı ile genel fiyat düzeyini etkiler.
  • İç pazardaki tekelleşme ve dış ticaret­teki korumacılık, esasında yasadışı olan fiyat anlaşmaları yolu ile fiyatları yük­seltebilir. Rekabetin yoğunlaşması, fiyat artışlarını bir noktaya kadar frenler.
  • Emisyonun ve para arzının artışı du­rumunda, daha çok miktardaki para, miktarı aynı kalan malları kovalamaya başlar ve enflasyon oranı yükselir.
  • Dünya ham petrol fiyatları ve tarımsal üretim gibi hükümetin denetleyemediği faktörlerdeki değişim, fiyatları doğ­rudan etkiler.
  • Bütçe açığının milli gelire oranının ar­tışı da fiyat yükselişlerinin habercisidir.
  • İç talebin ve ekonominin canlı olduğu dönemlerde, üretim artışı tüketimdeki artışa yetişemiyorsa, doğal sonuç yine enflasyondur.

Ortalama ve 12 aylık enflasyon: 12 aylık enflasyon oranı son 1 yılın enflas­yon oranını verir. Mevsimlik fiyat deği­şimleri 12 aylık oranı, gerçekte olduğu­nun altında veya üstünde gösterebilir. Ortalama oranda yıl içindeki fiyat dal­galanmalarının etkisi azaltılmıştır. Ör­neğin domates fiyatı nisan ayı içinde yüksek bir artış göstermişse, bu tırma­nış nisan sonu itibariyle 12 aylık oranı şişirir. Ortalama oran hesabında ise yıl içindeki domates fiyatının ortala­ma düzeyi hesaba katıldığı için ani iniş çıkışlar, hesaplanan oranı fazla değiş­tirmez. Yıllık kazanç hesaplarının enf­lasyondan arındırılmasında ortalama oranların esas alınması daha doğru olur. Belirli bir gündeki değişim için yapılan hesapların 12 aylık oran üzerin­den yapılması gerekir.

Piyasalara etkisi: Aylık enflasyon oranlarındaki artış, banka mevduat faizi ile Hazine bonosu ve devlet tahvili faiz oranlarının da yükselmesine yol açabi­lir. Yükselen enflasyon oranları Merkez Bankası’nın para ve kredi politikasını sı- kılaştırmasına neden olacağı için ekono­mideki yavaşlama beklentileri güçlenir. Enflasyon oranının yükselişi, bono ve tahvil faiz oranlarını yükselttiği için his­se senetlerinin değerini olumsuz etkiler. Enflasyonun yükselişinin maliyetlerin artışından kaynaklandığı bir ortamda hisse senedi fiyatları bir süre yatay seyir izler. Enflasyonist eğilimlerin güçlü ol­duğu durumda ekonominin kırılganlığı artacağı için yatırımlar duraklar. İş insanları, fiyatların tırmanacağını düşündüklerinde, işletme sermayesi­nin erimesine engel olmak için ürün fiyatlarına daha maliyetler artmadan zam yapabilir. Beklentiler enflasyonun düşüşü yönündeyse bu olumsuz işleyiş ortaya çıkmaz. Enflasyonun yükselme­si paranın satın alma gücünü düşür­düğü için döviz kurları artış eğilimine girer. Enflasyon oranları yükseldiğinde sendikalar ve işçiler satın alma güçleri­ni korumak için eskisine göre daha yük­sek oranda ücret zammı talep eder.