Ekonominin Genel Dengesi

(Macro balance of the economy) Top­lam tasarruf kamunun tasarruflarının ve özel tasarrufların toplamıdır. Kamu ancak bütçe fazla verdiğinde tasarruf yapabilir. Özel tasarruf dendiğinde, ki­şilerin ve şirketlerin yaptıkları tasarruf anlaşılır. Kişisel tasarruf (birikim), bi­reyler veya aileler gelirlerinden tüketi­me harcamadıkları bölümü ifade eder. Biriktirilen bu para ve sermaye piya­sasındaki çeşitli araçlara yatırılabilir. Şirketlerin tasarrufları ise kazancın bir bölümünün şirket bünyesi içinde tutulması ile ortaya çıkar. Dağıtılma­yan kârlar ileride şirketin yeni yatı­rımlarla büyümesi için kullanılabilir. Kişisel kullanılabilir gelirden, tüketim harcamaları çıkarıldığında kalan de­ğer, özel tasarruf olarak adlandırılır. Bazı yıllarda tüketim harcamalarının toplamı, gelirleri aşabilir. Bu durum, ailelerin borçlandığını ve önceki yıl­lardaki birikimlerini bozarak harcadığı anlamına gelir. Teorik olarak, yüksek enflasyon ve negatif faiz dönemlerinde halkın daha az tasarruf etmesi gerekir. Ancak gerçek hayatta, hane halklarının, istikrarsızlık dönemlerinde, belirsizlik nedeniyle daha fazla tasarruf ettikle­ri gözlemlenir. Türkiye’de genç nüfus ağırlıkta olduğu için tasarruf oranı dü­şük düzeylerdedir.

Tasarruf-yatırım denkliği: Ulusal he­sap anlamında toplam tasarruflardaki değişimi görmek için, bu değer gayrisafi yurtiçi hasılaya (GSYH) bölünür. Eko­nomi yönetimi hesabını bu oranın, yatı­rımların GSYH’ya oranına eşit olduğunu kabul ederek yapar. Yatırım ve tasarrufun teorik olarak öngörülen eşitliği gerçek hayatta nadiren ortaya çıkar. Çünkü bu iki temel ekonomik büyüklüğü etkileyen faktörler aynı değildir. Eğer toplam tasar­ruf toplam yatırımdan az ise, bu durum dış kaynak kullanıldığım gösterir. Cari işlemler açığı, yatırımların ne kadarının yabancıların tasarrufu ile finanse edil­diğini gösterir. Toplam tasarruf yatırımı aşarsa, stoklar büyür, şirketler üretimi kı­sar ve milli gelir artışı duraklar. Tasarruf yatırımdan azsa, artan talebi karşılamak için sanayi daha fazla mal üretir. Ancak düşük düzeydeki tasarruf bugünkü tü­ketimi artırır ama gelecekteki tüketimi azaltır. Ekonomi yönetimi “ince ayar” (fine tuning) ile bu iki büyüklük arasın­daki dengeyi bulmak zorundadır. Milli gelirin harcamalar yöntemi ile hesaplan­masında kullanılan kalemler aynı zaman­da toplam talebi de oluşturur. Tasarruflar ve yatırımlar hakkında daha ayrıntılı bilgi aşağıdaki göstergelerde bulunur.

  • Yurtiçi tasarruf oranları (kamu, özel) Strateji ve Bütçe Başkanlığı’nın “Türki­ye Ekonomisinde Haftalık Gelişmeler” adlı yayınının “Ekonominin Genel Den­gesi” başlıklı tablolarında incelenebilir.
  • Bankalardaki mevduatın düzeyi ve vadelerine göre dağılımı BDDK ve TBB istatistiklerinde bulunur.
  • Tüketici kredilerinin ve ticari kredile­rin toplam krediler içerisindeki oranları BDDK istatistiklerinden hesaplanabilir.
  • Ticari krediler içerisinde sanayinin payı Merkez Bankası istatistiklerinden görülebilir.
  • Özel sektör yatırımlarında makine teçhizatın payı milli gelir istatistikle­rinde verilir.
  • Bireysel emeklilik sisteminin hacmi ve katılımcıların sayısı ile ilgili bilgiler Emeklilik Gözetim Merkezi’nin inter­net sitesinde görülebilir.