Dövize Çevrilebilir Mevduat (DÇM)

(Convertible Turkish Lira Deposits) Dö­vize çevrilebilir mevduat hesapları ilk kez 1967 yılında sisteme girmiştir. İşçi dövizlerinin azalma eğilimine girip dö­viz sıkıntısının ağırlaştığı 1975 yılından sonra kullanımı artmıştır. Bu hesaplara “Dresdner Bank hesapları” da denmiştir. Bu tür hesapları yurt dışında çalışan işçi­ler, bağımsız iş sahipleri, serbest meslek sahipleri ile dışarıda yerleşik gerçek ve tüzel kişiler açabilmekteydi. Konvertibl dövizler üzerinden açılması gereken bu hesaplara faiz tahakkuk ettirilmekteydi. Hesabı açanlar döviz olarak yatırdıkları tutarı yine döviz olarak çekebilmekteydi. Belirli dönemlerde bu hesaplara kur ga­rantisi de tanınmıştı. 1978 yılından itiba­ren DÇM hesaplarının geri ödenmesinde güçlükler ortaya çıktı. Bunun üzerine alacaklı ülke ve bankalarla yapılan görüş­meler sonucunda 29 Ağustos 1979’da bir borç erteleme anlaşması imzalandı. Bu anlaşma ile 2.1 milyar dolarlık borç 3 yılı ödemesiz olmak üzere 7 yıllık vadeye bağ­landı. DÇM hesapları 1977-1980 Krizi’ni ağırlaştıran etkenlerden biri oldu. Borç erteleme anlaşmasından sonra Türkiye 1985 yılına kadar uluslararası para piya­salarından borçlanma imkânı bulamadı.