(Output gap) Bu analitik araç ekonominin fiilen yaptığı üretim ile ekonominin mevcut üretim kapasitesi ve teknoloji düzeyi ile üretebileceği potansiyel üretim arasındaki farkı ölçmektedir. Ekonominin tüm imkânlarını en iyi şekilde kullanması ve yapabileceği üretimin sınırına gelmesi durumunda potansiyel çıktı ile fiili çıktı birbirine eşit olmaktadır. Gerçekleşen üretimin potansiyel üretim düzeyinin altında kalması bir çıktı açığının oluştuğunu göstermektedir. Fiili üretimi yavaşlatan veya gerileten arz ya da talep yönlü şoklar çıktı açığına neden olabilmektedir. Ekonomilerde sürdürülebilir olarak bir çıktı fazlası verilmesi mümkün değildir. Böyle bir durum ortaya çıktığında ekonomi ancak nominal olarak büyümekte, fiyatlar genel düzeyi yükselmekte ve dış denge de bozulmaktadır. İktisatçılar böyle bir durumda ekonominin aşırı ölçüde “ısındığını” belirtmektedir. Merkez bankaları, para politikasının belirleme ve talep yönetimi sürecinde çıktı açığı analizini kullanmaktadır. Çıktı açığının varlığı ekonominin aşırı ısınma evresine girmeden büyüyebileceğini ortaya koymaktadır. Bu aşamada parasal gevşemeye gidilmesi enflasyonu yükseltmeden ekonomiyi büyütebilmektedir. Çıktı açığının azalmaya başlaması ve geçici olarak “fazla” veriyor görünmesi durumunda ise merkez bankaları parasal sıkılaştırma yöntemlerini uygulamaktadır.