(Infant industry) Yeni kurulmakta ya da gelişmesini henüz tamamlayamamış ulusal sanayi dalları bebek sanayi olarak adlandırılır. Bu sektörlerde ve işyerlerinde üretilen ürünlerin, önceki koruyucu dış ticaret politikası izlenerek dış ticaretini geliştirmiş gelişmiş ülke ürünlerine karşı korunması gerekebilir. Bu koruma gerekli rekabet gücü kazanılıncaya kadar devam ettirilir. Rekabet gücü yükseldikten sonra korumanın devam ettirilmesi fiyat düzeyinin yükselmesine ve kalitenin düşmesine neden olabilir.
Bu konuya 16. yüzyılda İngiliz ve İtalyan düşünürler ilk kez değinmişlerse de, terimi belirli bir iktisat politikası olarak tanımlayıp uygulayan Amerikalı düşünür ve devlet adamı Alexander Hamilton’dur. Hamilton, yeni doğan sanayilerin belli bir süre korunmasını istemiştir. Ekonomi biliminde korumacılığa ilk kez, Alman iktisatçısı Friedrich List’in 1841’de yayımladığı Ulusal İktisat Politikası Sistemi adlı eserinde yer verilmiştir. List’e göre ulusal sanayi, doğuşu sırasında ve gelişme süreci boyunca, dış rekabete karşı gümrük duvarlarıyla korunmalıdır.
Çocukluk dönemini tamamlayan ve güçlenen ulusal sanayinin dışa açılmasını isteyen List, korumanın bu aşamadan başlayarak kaldırılmasını savunmuştur. List, serbest piyasa düzenine inandığı halde, ileri İngiliz sanayisi karşısında Almanya’nın sanayileşmesi için, gelişen sanayinin korunmasını gerekli görmüştür. Osmanlı İmparatorluğu 19. yüzyılda yerli sanayi dallarını koruyacak önlemleri alamamıştır. Cumhuriyet döneminde ise 1955-1980 döneminde ithal ikamesi stratejisi ile yerli sanayi korunmuştur. Gelişmiş ülkeler 19. yüzyılda kendi sanayilerini koruyacak önlemler aldıkları halde bu ülkelerin bazı iktisatçıları 20. yüzyılın ikinci yarısında gelişmekte olan ülkelerin serbest ticaret ilkesini uygulaması gerektiğini öne sürmüştür. 21. yüzyılda gelişmekte olan ülkeler, yerli sanayi dallarını ileri sanayi ülkelerinin rekabetine karşı çeşitli önlemlerle korumayı amaçlamaktadırlar. Bu önlemlerin başında gümrük vergilerinin yükseltilmesi, ithalat sınırlamaları, tarife dışı engeller ve sübvansiyonlar gelmektedir.