Aşırı Isınma

(Overheating of economy) Bir ülkenin ekonomisinde üretim kapasitesi, hızla artan toplam talebi karşılayamadığında aşırı ısınma teşhisi gündeme gelir. Bu ortamda enflasyon artış eğilimine gire­bilir. Diğer bir risk de artan fiyatlar son­rasında mal ve hizmet üretiminin yük­seltilmesi ve toplam talebi aşmasıdır. Bu durumda durgunluk tehlikesi ortaya çıkabilir. Ekonomideki aşırı ısınma teş­hisi aşağıdaki göstergelerin düzeyleri­ne bakılarak yapılabilir:

İç talepteki artış: İç talep gösterge­lerinin, üretim göstergelerinden daha hızlı artması kısacası toplam talebin toplam arzı aşması fiyatlar genel düze­yini yükseltici bir etki yapar. Talepteki artışın, yatırım harcamalarının yüksekliğinden kaynaklanması aşırı ısın­ma tehdidini bir ölçüde azaltırken, özel tüketim harcamalarının tırmanması olumsuz bir gidiş olarak görülür.

Kredi genişlemesi: Belirli bir dönem­deki kredi artışının aynı dönemdeki enflasyon oranından daha yüksek ol­ması bir ısınma göstergesi olarak kabul edilir. Toplam kredi hacminin toplam mevduata bölünmesi ile elde edilen oranın yükselmesi de kredi hacminin genişlediğini gösterir.

Cari açık beklentisi: Türkiye eko­nomisinde büyüme ivmesinin devam etmesi, cari açığın yüksek düzeylerde kalmasına yol açar. Cari açığın artış eğilimini sürdürmesi arz- talep denge­sizliğinin önemli bir göstergesi sayılır. İşsizliğin azalması: İşsizlik oranın­daki düşüş, ücret artış taleplerinin ve ardından maliyetlerin yükseleceğini akla getirdiği için, ısınma göstergele­rinden biri olarak kabul görür.

Enflasyonun seyri: Fiyat artışlarının önceki aylarla karşılaştırılması da ısınma­nın derecesi hakkında ipuçları verebilir. Reel faiz oranı: Reel faizin düşük dü­zeylerde kalması hem kredi genişle­mesini hem de tüketim harcamalarını artırabilir.