24 Ocak1980 Kararları

24 Ocak 1980 Kararları’nın alındığı dö­nemde Süleyman Demirel başbakan, Turgut Özal başbakanlık müsteşarı idi. Kararların hazırlanmasına 1979 sonbaharındaki ara seçimden sonra Demirel başbakan olunca başlanmıştı. Hazırlık­ların amacı tırmanan enflasyonu fren­lemek, cari işlemler ve dış ticaret açık­larını azaltmak, dış borç ödemelerini düzene sokmak ve ekonomiyi büyüme rayına oturtmaktı. O sırada ekonomi 1977’de başlayan ve giderek ağırlaşan bir krizin içindeydi. Pazarda rekabet eksik ve aksak olduğu, ayrıca ithal mal­larının rekabeti de sınırlı düzeylerde kaldığı için ürünlerde fiyatlar yüksek, kalite ise düşüktü. Bu durum ihracatın artırılmasını ve borç ödemeleri, petrol ve makine ithalatı için döviz bulunma­sını zorlaştırmaktaydı. 1973-1974 ve 1979’daki petrol şokları da döviz sıkın­tısını iyice ağırlaştırmıştı. 1979 yılında ihracat gelirinin yüzde 68’i petrol ve akaryakıt ithalatına gitmekteydi. 1955 ile 1975 arasında uygulanan ithal ika­mesi stratejisi, yerli sanayi dallarını geliştirmiş ancak 1979’da tıkanma nok­tasına gelmişti.

Demirel’in 1977’de Bülent Ecevit’in 1978 ve 1979’da uyguladıkları istikrar paketleri kısmi nitelikteydi ve bir bü­tünlükten uzaktı. Demirel ve Özal iki­lisi geçmişten ders aldıkları için bu kez istikrar paketinin, kamuoyunda ve iş dünyasında bir şok etkisi yaratmasını istemekteydi. 24 Ocak 1980 günü Ba­kanlar Kurulu’nun olağan toplantısı, kararlar ile ilgili tartışmalar nedeniyle tam 16 saat sürmüştü. Karar gündemi­nin ilk sırasında devalüasyon vardı. 44 lira olan dolar kurunun 70 liraya yük­seltilmesi bazı itirazlara rağmen kabul edildi ve geriye dönüşü önlemek için karar hemen Anadolu Ajansı’na ulaştı­rıldı. Para ve kur politikası ile ilgili diğer kararnameler ise bakanların imzaların­dan sonra polis kuryesi ile Çankaya’ya gönderilmekteydi. 44 liradan 70 liraya çıkarılan dolar kuru serbest piyasadaki kurun da üstündeydi. Hükümet toplan­tısında KİT ürünlerinin fiyatlarını ser­best bırakılması ve bu ürünlere zam ya­pılması konusu tartışmalara yol açsa da kabul edildi. Zam oranları çok yüksekti. Örneğin suni gübreye ve gazete kâğıdı­na yüzde 354 oranında zam yapılmıştı. Mal ve hizmet fiyatları üstündeki tüm denetimleri kaldıran bu karardan son­ra iğneden ipliğe her mal yüksek oranlı zamlar gördü. Akaryakıt fiyatlarında 1980’deki artış yüzde 220’yi buldu. 1980 Şubat ayında aylık enflasyon yüz­de 29.2 ile Cumhuriyet tarihinin reko­runu kırdı. Programın aşağıdaki diğer unsurları ekonominin dönüşümünü amaçlıyordu:

  • Ekonomik kararların hızlanması için yeni örgütlenmelere gidildi. Yatırımla­rın ve ihracatın artırılması için Teşvik ve Uygulama Dairesi kuruldu. Yabancı Sermaye Dairesi ve Para Kredi Kurulu da 24 Ocak Kararları ile oluşturuldu.
  • 1978’de kurulan Fiyat Kontrol Komi­tesi dağıtıldı.
  • Altın ticareti serbest bırakıldı.
  • Bankalara, döviz girişlerinin yüzde 60’ını tutma hakkı verildi. Bu oran daha önce yüzde 25’ti.
  • İhracat için ithal edilecek ara malları üzerindeki vergi sıfırlandı. İhracat iş­lemlerindeki bürokrasi de azaltıldı. İt­halatta liberasyon kapsamındaki ürün listeleri genişletildi.
  • Sıkı para politikası gereği olarak faiz oranları 2 puan yükseltildi.
  • Tekel oluşturmayacak ve ayrıcalık iste­meyecek yabancı sermayenin ekonomi­nin her alanına girmesine izin verildi. Ancak 50 milyon doların üstündeki sermaye girişlerinde son söz hükümette olacaktı.
  • Petrol arayacak yerli ve yabancı ser­mayeli kuruluşlara kolaylıklar sağlandı. Yüksek enflasyon ve sıkı para politikası ile sürdürülen kemer sıkma uygulama­ları dar ve sabit gelirli kitlelerin ağır bir geçim sıkıntısı içine düşmelerine yol açtı. Kararlar ancak 12 Eylül 1980 dar­besinden sonra askeri yönetimin baskı önlemleri ile uygulanabildi.
Kararların devamı: 24 Ocak Kararla­rı, Demirel-Özal ikilisinin zihinlerin­deki ekonomik dönüşümün yalnızca bir ilk adımıydı. Programın aşağıdaki diğer ayakları sonraki aylara ve yıllara bıra­kılmıştı:
  • Serbest faiz uygulamasına 1 Temmuz 1980’de geçildi.
  • Gerçek ücretlerin düşürülmesini öngö­ren ama kamuoyuna açıklanmayan ön­lem, 12 Eylül 1980 askeri müdahalesi ile demokrasinin kesintiye uygulamasından sonra DİSK’in kapatılması ve toplu söz­leşmelerin yasaklanmasıyla uygulandı.
  • İthalatın serbestleştirilmesine 1984’te başlandı.
  • 8-9 Ağustos 1989’da ise sermaye hare­ketleri serbest bırakıldı. Serbestleştirilen ithalatta gümrük ver­gisi yanında fon ödemesinin getirilmesi ihracat dayalı büyüme stratejisinin umu­lan ölçüde yararlı olmasını engelledi.