(Subliminal advertising) Subliminal “eşik altı” anlamına gelir. Bu kelime duyularla algılama eşiğinin altındaki uyarıcıları tanımlamak için kullanılmaktadır. Supraliminal uyarılar ise insanların normal olarak duyu organları ile al
(Presentation) Müşteri ihtiyaçlarının belirlenmesinden sonra satış mesajının müşteriye iletilmesi, satıcının müşteriyi bilgilendirmek ve ikna etmek için sözel ve görsel olarak yürüttüğü iletişim çabasıdır.
(Supermarket) Sanayileşmiş ülkelerde 1920’den, gelişen ülkelerde ise 1970’ten sonra yaygınlaşan, tüketicilerin alacakları malları seçtikleri ve kasaya taşıdıkları mağazalardır. Gıda ve hızlı tüketim malları satan süpermarketler bak
(Demand analysis) Talep analizi, doğru ürünün, doğru zaman ve yerde, doğru yöntemlerle ve doğru hedef kitleye sunulmasına katkıda bulunur. Gerçek hayatın iniş-çıkışları, bazen en yetkin ve bilimsel analizleri bile aşan gelişmeler
(Categories of demand) Talep analiz edilirken, tüketicinin ürünü hangi nedenle satın alınmak istediğini de bilmek gerekir. Talebin aşağıdaki başlıca üç şekli ile ilgili bilgiler, diğer alanlardaki analizleri tamamlayıcı bir nitelik
(Publicity and press bulletins) İş hayatında başarı kadar, bu başarının kamuoyuna duyurulması da önemlidir. Duyurma işlevinin önemli araçlarından biri de bültenlerdir. Şirketlerde, halkla ilişkiler ve tanıtım kuruluşlarında çalı
(Rough) Reklam için tasarlanan ilk metindir. Bu metin üzerinde yapılan değerlendirmeler ve tartışmalar yapılması için hazırlanır.
(Telemarketing) Bir ürünü veya hizmeti potansiyel müşterilere telefon ederek, anlatarak ve sipariş isteyerek satma sürecidir.
(Commercialization) Türkiye’de bilim çevrelerinin bir bölümü ticarileştirme sürecine soğuk bakar ve bunun kendi işleri olmadığını düşünür. Teorik konularda uzmanlaşan kişilerin zihinleri pratik sorunların çözümüne genellikle yatkı
(Commercialization agreements) Ticarileştirme anlaşmaları, rakipler arasında ikame ürünlerin satışına, dağıtımına ya da promosyonuna yönelik işbirliklerini kapsamaktadır. Bu tip anlaşmalar, işbirliği kapsamındaki ticarileştirme i
(Wholesaler) Ürünlerin büyük miktarlarda satın alınmasını, depolanmasını ve fiziksel anlamda taşınmasını gerçekleştiren ve daha küçük miktarlarda perakendecilere veya endüstriyel kullanıcılara satan bir ticaret kuruluşudur.
(Promotion) Pazarlama kanalının üyelerine, potansiyel müşterilere ve tüketicilere yönelerek yürütülen reklâm, kişisel satış, satış özendirme faaliyeti, tanıtma, ilân, duyuru, tüketici ilişkileri ve halkla ilişkiler faaliyetleri t
(Consumer groups) Tüketici kitlesinin yeni ürünler karşısındaki tutumları ABD’li bilim insanı Geoffrey Moore tarafından 1991 yılında yazdığı Crossing the Chasm adlı kitapta incelenmiştir. Moore tüketici kitlesini, yeni ürünlere z
Tüketici Hakları Hakkında Kanun’un uygulanmasıyla ilgili olarak çıkacak her türlü uyuşmazlıklara bakan mahkemelerdir.
4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki kanun, kamu yararına uygun olarak tüketicinin sağlık ve güvenliği ile ekonomik çıkarlarını koruyucu, aydınlatıcı, eğitici, zararlarını tazmin edici bir içerikle uygulamaya sokulmuştur.
İl ve ilçe merkezlerinde, belediye başkanının, konunun uzmanı belediye personeli arasından görevlendireceği bir üye, baronun mensupları arasından görevlendireceği bir üye, ticaret ve sanayi odası ile esnaf ve sanatkâr odalarının g
(Focusing on consumer) Geçen yüzyılın büyük bölümünde “iş”in merkezi firma yönetimiydi ve “arz” önemliydi. 1970’den önceki dönemde sanayiciler ne üretirse, tüketiciler onu satın almak zorundaydı. Büyük şirketlerin yöneticilerine k
(International marketing) Bir şirket, yalnız yurtiçi pazarda var olmayı hedeflediği takdirde, eninde sonunda bu pazarı da kaybeder. Çünkü küreselleşme döneminde mal ve hizmetlerin ülkeler arasındaki serbest dolaşımı düzeni geçerl
(Adaptive selling) Satış davranışlarının müşteri ve satın alma durumu ile ilgili bilgiye bağlı olarak değiştirildiği bir kişisel satış yaklaşımıdır.
(Adaptive pricing) Büyük pazar paylarına sahip rakipler tarafından yapılan fiyat değişikliğine cevap vermek amacıyla uygulanan fiyatlandırma taktiğidir.