(Publicity and press bulletins) İş hayatında başarı kadar, bu başarının kamuoyuna duyurulması da önemlidir. Duyurma işlevinin önemli araçlarından biri de bültenlerdir. Şirketlerde, halkla ilişkiler ve tanıtım kuruluşlarında çalışan uzmanlar, çoğu kez uzun süre uğraşarak bir bülten hazırlar ve medya kuruluşlarına gönderir. Karşı tarafta bülteni alan kişi ise genellikle çok meşguldür.
Medyada gün boyunca haberlerle haşir neşir olan gazeteci, gelen bültene veya e-posta iletisine en çok bir iki dakika vakit ayırabilir. Yoğun günlerde bu süre daha da azalır. Bu nedenle kısa ve öz yazılmış bültenler hedefine daha iyi ve çabuk ulaşır. Cümlelerin ve paragrafların kısa tutulması iletişim değerini artırır. Bültenin dikkati çekmesi için ilk izlenime, başlık ve giriş cümlelerine özel önem verilmesi gerekir. Bültende iletilmek istenen esas mesaj, gazetecilerin yaptığı gibi ilk paragrafta belirgin hale getirildiğinde bülten işlevini daha etkili bir şekilde yerine getirebilir. Bültenlerde en çok görülen hata zayıf planlamadır. Yazıya başlamadan önce anlatmak istenen konular, zihinde örgütlendiğinde ve planladığında, bülten hedefine kolayca ulaşabilir. İyi bir bültenin ürüne ve markaya hayat veren anlayışı da içermesi gerekir. Bu nedenle bülteni yazan kişi markanın konumlanması konusuna da kafa yormuş olmalıdır.
Tanıtımda zamanlamaya önem verilmesi gerekir: Bir lansmanla ilgili bülteni gönderirken erken davranmak, geç kalmak kadar tehlikelidir. Önemli olaylarda, basın açıklamasına saklanacak değerde bir bilgi “kit”i veya tam teşekküllü bir dosya eklenmesi yararlı olur. Bültende bir istatistik veya belgeden bahsedilmişse, muhakkak kaynak verilmesi gerekir. Ayrıntılı bilgiye ihtiyaç duyacakları için bültende kurumdaki tanıtım yetkilisinin adı ile telefon numarasının bulunması da yararlı olabilir. Çok kuru, soğuk ve teknik bir dil kullanıldığında bülteni alanlar bir kullanma kılavuzu okuyormuş gibi bir hisse kapılabilir.