(Demand analysis) Talep analizi, doğru ürünün, doğru zaman ve yerde, doğru yöntemlerle ve doğru hedef kitleye sunulmasına katkıda bulunur. Gerçek hayatın iniş-çıkışları, bazen en yetkin ve bilimsel analizleri bile aşan gelişmeler ortaya çıkarsa da geleceğin talebine kafa yoran girişimci, rakiplerine göre bir adım önde olur. Talep analizi ile beyninde bir “gelecek belleği” oluşturan kişi, değişen koşullara uygun önlemleri rakiplerinden daha kısa sürede alabilir. Talep analizi, yeni bir iş kurmaya niyetlenen veya mevcut işini büyütmeyi amaçlayan girişimcinin kullandığı en önemli yöntemlerden biridir. Talep analizi için farklı araştırma yönetmelerini bir arada kullanmak gerekir. Segmentasyon ve hedef kitle analizinin kullanılması, tüketici kitlesinin yakından tanınmasına imkân verir.
Sosyal bilimlerde kullanılan anket, kamuoyu araştırması ve benzeri demoskopik yöntemler ile birlikte derinlemesine sosyolojik analizler de talebin bugünü ve geleceğinin kavranmasına önemli katkılar sağlar. Talep analizinde, pazar araştırması teknikleri ve “müşteri ilişkileri yönetimi” sistemi ile elde edilen ayrıntılı bilgiler de işe yarar. Tüketici tutum ve davranışlarını çözümlemeye yardımcı olan mikroiktisat ve sosyal psikoloji gibi sosyal bilimlerden yararlanıldığında yeni bakış açılarına ulaşmak mümkün olur. Talebin analizi ile elde edilen “pazar haritası”nı kullanan bir girişimci, uzmanların “niş” diye adlandırdığı pazar boşluklarını daha kolay bulabilir.
Mevcut müşterilerin beklentileri ile ilgili analizler, satışları artırmayı ve müşteri sadakatini güçlendirmeyi kolaylaştırır. Eldeki ürüne yeni müşteri bulmak da yine talep analizinin katkısını gerektirir. Talep analizi, ürün farklılaştırması ile satışlarını artırmak isteyenlere de önemli bilgiler sağar. Bu analiz ile tüketicilerin neyi ve nasıl istediği araştırılırken, yeni ürün konseptinin ana hatlarını da oluşturma imkânı bulunur. Talep analizi, yalnız masa başında ileri hesap teknikleri ve bilgisayar kullanımı ile yürütülecek bir iş değildir. Kapsamlı bir analiz için insanlardaki farklı davranış ve eğilimlerin, sokaklarda, caddelerde ve alışveriş merkezlerinde gözlemlenmesi de şarttır. Pazarın geleceği ile ilgili güçlü sezgilere, ancak bu canlı gözlemlerin sonuçları ve bilimsel analizlerin sentezi ile ulaşılır. Geçmiş dönemlerin pazarlarında yaşanan öyküler, başarısız girişimlerden alınan dersler ve diğer ülkelerin pazarlarındaki gelişmeler de bu sezgiyi zenginleştirir. Tüm bu unsurların bileşimi ile adına “pazarı okumak” denen ve değeri çok yüksek olan iş becerisini kazanmak mümkün olur. Bir keşif yolculuğunun heyecanı ile yapıldığında talep analizi, girişimciye, içinde yaşadığı toplumu derinlemesine tanıma imkânını da verir. Hızlı değişim dönemlerinde, talebin bugünkü yönünü ve içeriğini bilmek yetmez. Geleceğin talebini tahmin etmek ise ancak aşağıdaki araştırma ve analizlerden sonra mümkün olur:
Demografik analizler: Nüfusun sayısı, yoğunluğu, yaş gruplarına göre bugünkü ve gelecekteki dağılımının incelenmesi talep analizinin gerçekçi olmasına imkân verir. Bu demografik göstergeler, gelecekteki iç talebin sınırlarını çizer ve girişimin büyüklüğü ve ölçeği konusunda karar alınmasını kolaylaştırır.
Trendlerin izlenmesi: İnsanların ve ailelerin dünyaya ve hayata bakış açısının zaman içindeki değişimi, tüketici talebini doğrudan etkiler. Topluma egemen olan ana eğilimlerin tespit edilmesi ve temel kararların bu tespitlere göre alınması analizin başarı ihtimalini yükseltir. İşsizliğin azaltılması ve eğitim düzeyinin zamanla yükselmesi, tüketici talebinin yönü ve içeriğinde önemli değişimler ortaya çıkarır. Orta vadeli talep analizlerinde kırsal kesimdeki tüketim kalıplarının, kentlerdeki kalıplara yaklaşacağı da göz önünde tutulmalıdır.
Ekonominin rotası: Milli gelirin düzeyinde ve gelir dağılımındaki olası değişimler de dikkate alınarak yeni bir konseptle hazırlanan ürünler iç pazarı hızla büyütebilir. Türkiye’nin gelecekteki pazar ve talep haritasını zihninde canlandırabilen ve ürününü bu harita üzerinde en iyi şekilde konuşlandıran girişimciler, satış sorunu yaşamaz.
Üç farklı senaryo: Gelişmiş ve oturmuş ülkelerde talep analizleri genellikle üç varsayım temel alınarak yapılır. Hızlı, vasat ve düşük ortalama büyüme hızlarına göre yapılacak talep tahminleri ile hareket planları, girişimcinin ekonomideki sert virajlara ve “U” dönüşlerine hazırlıksız yakalanmasını önler.