(Panel) Çok sayıda kişi ile aynı anda yapılan bu mülakat türünde değişkenler ile ilgili ölçümler zaman içinde sürekli tekrarlanır.
(Market) İnsanların yerleşik tarım ile geçimlerini sağladıkları çağlardan sonra pazar yerlerinde alışveriş faaliyeti başladı. Alıcılar ile satıcılar yerleşim yerlerinin merkezlerine yakın meydanlarda bir araya geldi. Önce trampa i
(Market saturation) Belirli bir üründe penetrasyon oranının yüzde 100’e yaklaştığı, arzın talepten fazla olduğu doymuş pazarı tanımlar. Pazarın tekrar canlanması ürünün farklılaştırılması- na veya teknolojik düzeyinin yükseltilmesi
(Extension of market) 70’li yıllardan sonra tüketiciye odaklanma döneminin başlaması iş sahiplerinin davranışlarını da değiştirdi. Odaklanma ilkesi tüketici ile yüz yüze gelen elemanların önemini arttırdı. “Bizde sana göre mal yok!
(Competition in the market) Tüketicilerin gözünde fiyatı, kullanım amaçları ve nitelikleri bakımından aynı ya da birbirinin ikamesi sayılan mal veya hizmetler için girişilen yarışı ifade eder. Genellikle rekabet denildiğinde pazar
(Competition for the market) Yenilikçi ve ağ etkilerinin var olduğu pazarlarda görülür. Yenilikçi pazarlarda ürünlerin birbirleriyle uyumlu olmadığı durumlarda standartlar öne çıkar. Rekabet, hangi standardın tüketiciler tarafından
(Marketing) “Pazarlama” henüz üretim yapılmadan başlayan ve satıştan sonrasında da devam eden bir süreçtir. Pazarlama departmanı insanların nelere ihtiyaç duyduğunu ve şirketin onlara hangi ürünleri sunması gerektiği konusunu ara
(Marketing ethics) Pazarlama faaliyetinde alınan kararların ve yürütülen eylemlerin, toplumda geçerli olan değerlere ve adalet anlayışına uygun olmasını için yapılan değerlendirmelerin bütünüdür.
(Marketing research) 70’li yıllardan önce pazarlama araştırmasının amacı satışları artırmaya yönelik teknikleri bulmaktı. Müşterileri anlamaya yönelik teknikler o yıllarda önemsenmiyordu. Zamanla pazarlamacılar esas önemli olanın mü
70’li yıllarda girişimciler ürün (product), satış yeri (place), fiyat (price) ve tutundurma (promotion) konularına odaklanmıştı. Bu unsurlar esas alınarak hazırlanan pazarlama planı, marka yönetiminde de temel alınmaktaydı.
(Marketing planning) Bir şirkette ürün geliştirmesi, fiyatlandırma, tutundurma, dağıtım, satış hedefleri ve pazar payı gibi pazarlama unsurlarının tek bir plan halinde örgütlenmesini ve eşgüdümünü tanımlayan bir terimdir.
(Market potential) Belirli bir dönemde, belirli bir düzeyde pazarlama aktivitesi ile belirli bir segmentte müşterilerin satın alabileceği toplam ürün miktarının tahmini düzeyidir.
(Penetration rates) Penetrasyon oranı üç farklı konuda hesaplanabilir.
Ürün penetrasyon oranı: Bu oran belirli bir ürün veya cihaza sahip olanların oranının, bu ürüne sahip olabilecek toplam nüfusa bölünme
(Retailer) Nihai tüketicilere satış yapan kişi ya da kuruluştur. Ürünleri üreticiden veya genellikle toptancıdan alarak nihai tüketiciye satan perakendeci geleneksel (bakkal, manav ve diğerleri) ve modern (süper ve hipermarket) o
(Chain retailer) Farklı şehir ve ülkelerde, aynı düzenlemeye sahip mağazalarda perakende satış yapan kuruluştur.
(Market) İtalyancadaki piazza kelimesinden Türkçeye girmiştir. Pazar kelimesi ile yakın anlamlar taşır. “Pazar” daha çok somut olgular için kullanılırken piyasa kelimesinin anlamı daha soyut ve geneldir. Örneğin para ve sermaye i
(Market intelligence) Pazar istihbaratı daha çok tüketiciler ve pazarın genel koşulları hakkındaki bilgi akışını tanımlarken, piyasa istihbaratında esas amaç rakiplerin durumu hakkında bilgi edinmektir. Bilgi toplama ve değerlendir
(Psychographic analysis) Tüketicilerin kişilikleri, satın alma motivasyonları, ilgileri, tutumları, dünya görüşleri ve hayat tarzları gibi özelliklerini inceleyen bir tür pazar araştırması tekniğidir.