(Flattening management pyramid, delayering) Büyüklü küçüklü şirketlerde, değişen koşullara karşı zamanında önlem alınmasını zorlaştıran en önemli engellerinden biri bürokrasidir. Bürokratların bir bölümü hataları ortaya çıkmasın
(Kaizen) Japonya’da uygulanan “kaizen” sistemi, Türkiye’deki iş dünyası için de uygun bir gelişme formülüdür. Kaizen, Japoncada sürekli geliştirme veya iyileştirme anlamına gelir. Kaizen kavramını ilk geliştiren kişi Edward Deming
(Loose-leaf binder) Her çeşit kayıtların yapılmasına yarayan bir defter şeklidir. İçerisine föy (yaprak) takılan ve bir anahtarla ara sına konulmak istenen föy sayısına göre ayarlanabilen makineli defter kabı anlamında da kullanıl
(Leverage) Şirketlerde borçlanmadan yararlanılmış olması ve sabit maliyetlerin bulunması sayesinde iş hacmi büyüdüğünde kârlılık da artar. Ancak kârlılıktaki artış oranı, iş hacmindeki artış oranından daha yüksektir. Sabit maliyet
(Leverage ratio) Borcun özsermayeye veya toplam sermayeye oranıdır. Kaldıraç oranları, işletmenin kaynak yapısını gösterir ve işletmenin varlıklarının hangi kaynaklarla ne oranda finanse edildiğinin görülmesini sağlar.
(Quality circles) İşyerinde kalite ile ilgili sorunları görüşmek, tartışmak ve çözüm bulmak için bir araya gelen gönüllüler topluluğudur. Kalite çemberleri haftada bir toplanır. Toplantılarda olası sorunlar belirlenir ve analiz edil
(Quality control) İşletme yönetiminin temel görevlerinden biri olan kalite kontrolü pazar araştırmasından ürün dizaynına, üretim aşamasından sürüme kadar tüm işletme faaliyetlerini ilgilendirir. Kalite kontrolü kavramının içerdiği
(Decision making) Yöneticinin karar alırken olayları olmasını istediği gibi değil tam olduğu gibi görmesi gerekir. Gerçekçilik sağlam kararların ilk şartıdır. Yönetici günlük hayatın ufkunu aşan bir vizyona sahip olduğunda kararla
(Career management) Çalışanlar kendi eğitim, yetenek ve beceri düzeyleri ile güçlü ve zayıf yönlerini dikkate alarak kendi kariyerlerine yön verdikleri takdirde daha başarılı olurlar. Bunun için çalışan kısa, orta ve uzun vade içi
(Charisma) Karizma, “lideri diğer insanlardan farklılaştırdığına inanılan, doğuştan gelen olağanüstü özellikler” olarak tanımlanır. Karizmatik yönetici, bakışı, duruşu, havası ve konuşması ile insanları, bir mıknatıs gibi kendine
(Cash) İşletmenin kasasında bulunan ulusal para ve yabancı para mevcudunun muhasebe diliyle ifade edilmesidir.
(Added value) Bir malın üretimindeki her aşamada katılan, kazandırılan değerdir. Katma değer her aşamadaki satış değerinden o aşamaya gelinceye kadar yapılan harcamaların düşülmesi ile hesaplanır. Buğday öğütülüp un haline getiril
(Personality types) Çalışanların kişiliklerinin yaptıkları işlere, çalıştıkları şirketin kültürüne ve bulundukları makamlara uygun olması insanların kendini daha mutlu hissetmesine katkıda bulunur. Bu uygunluğun diğer bir yararı
(Self-improvement, personal development, self-help, personal growth) Geçen yüzyılın son çeyreğine kadar kişisel gelişim bireyler için acil bir sorun değildi. O yıllarda aileler gençlere, meslek ve kariyer seçimi konusunda destek
Kişisel gelişim için okunan kitaplar, öğrenilen yeni bilgiler, edinilen beceriler ve üretilen yeni düşünceler ancak aşağıdaki kişisel gelişim unsurlarını güçlendirdiği ölçüde yararlı olabilir:
Kendini tanımak:
(Facilitating leader) Yetki zincirinin elini kolunu bağladığı insanlardan, yalnız rutin ve tekdüze işlerde verim alınabilir. İşten atılma korkusunun egemen olduğu bir ortamda çalışanlar, sadece gösterilen işi yapar. İlkesi “Müdürü
(General partnership, unlimited company) Ticari bir işletmeyi, bir ticaret unvanı altında işletmek amacıyla kurulan ve ortaklarının alacaklılara karşı sınırsız sorumlu olduğu bir şahıs şirketidir.
(Committee management) İş hayatının ayrılmaz bir parçası olan komiteler ve komisyonlar iyi kurulduğunda ve yönetildiğinde verimli olur. Kötü yönetilen komiteler ise zaman kaybıdır. Çok sayıda komite kurulması bir noktadan sonra iş
(İngiltere: Deed of arrangement-ABD: Chapter 11 protection) Bir şirket ekonomik kriz ve durgunluk, dünya piyasalarındaki çalkantılar ve benzeri nedenlerle varlığını sürdürmek için gerekli önlemleri alsa da zor duruma düşebilir. B
(Consolidation) Bir sektörde şirketlerin rekabet güçlerini korumak ve geliştirmek üzere birleşmelerini tanımlar. Terimin diğer bir anlamı borçların yeniden yapılandırılmasıdır.