(Coopetition) Teşebbüslerin, rekabet avantajlarının bulunmadığına inandıkları bir takım işler için diğer teşebbüslerle birlikte çalışmasını ifade etmektedir. Bu sayede ortak maliyetler bölüşülmektedir. Bu durumda teşebbüsler bir
(Workers’ remittances) Türkiye’den Avrupa ülkelerine ve diğer ülkelere çalışmak üzere giden işçilerin memleketlerindeki ailelerine ve yakınlarına gönderdikleri dövizleri ifade eden bir terimdir. 1962 yılından itibaren resmi olarak
(Trade union) İşçilerin ücretlerini ve çalışma koşullarını iyileştirmek amacıyla işçiler tarafından kurulan örgüttür. Cumhuriyet dönemde sendikalar1946’daki yasa değişikliğinden ve 1947’de kabul edilen Sendikalar Yasası’ndan sonra
(Working class) Marksist teoride üretim sürecine özgür iradesi ve sahip olduğu tek üretim faktörü olan emek gücüyle katılarak yalnızca ücret geliri elde eden sınıftır.
(Workers’ companies) 70’li yıllarda yurt dışında çalışan işçilerin sermaye kurarak oluşturdukları çok ortaklı bir şirket türüdür. Çoğunlukla belirli bir ilden yurt dışına giden işçiler bir araya gelerek aynı ilde şirket kurmuşlardır
(Work alienation) Fordist üretim sürecinde işçi ile makine arasında sürekli bir ilişkinin kurulduğu hareketli montaj hattında işçinin işin bütününden ve karar alma sürecinden koparılması nedeniyle çalışma güdüsünü yitirmesidir.
(Physiology of work) Farklı biçimlerdeki iş ve çalışma koşullarının çalışanların performansının yanı sıra fiziksel organları ve onların işlevleri üzerindeki etkilerini incel
(Labour force) İşgücü istatistiklerinde başlangıç noktası doğal olarak nüfus sayısıdır. Nüfustan 15 yaşın altındakiler çıkarılınca çalışma çağındaki nüfus düzeyine ulaşılır. Çalışma çağındaki nüfustan işgücüne dâhil olmayanlar çıka
(Labour force indicators) İşgücü, istihdam ve işsizlik konusundaki istatistikler Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından açıklanır. 1988’e kadar bu konularla ilgili ilgiler nüfus sayımlarından ve 1966 yılından itibaren düzen
(Labour participation rate) İşgücünün, kurumsal olmayan çalışma çağındaki nüfus içindeki oranıdır. Türkiye’de 15-64 yaş arasındaki nüfusun işgücüne katılma oranı 2019 sonbaharında yüzde 53.9 düzeyindedir. İstihdama katılma oranı
(Labour force demand) Ekonomik birimlerin ve devletin çalıştırmak istediği işçi kitlesi işgücü talebinin kaynağıdır. Genellikle ekonomi büyüdükçe işgücü talebi de artar. Ancak bazı özel durumlarda ekonomi büyüdüğü halde işgücü ta
(Manufacturing trade branch) İşkollarına ayırma işlemi, iktisadi faaliyetin birbirine benzeyen işleri aynı başlık altında toplanmasıdır. İşkolu terimi çalışma ekonomisi alanında ve sendikaların örgütlenme alanlarını tespit süreci
(Transactions demand for money) Ekonomik karar birimlerinin günlük işlemlerini gerçekleştirmek için bulundurmak istedikleri para tutarıdır. Bu tutar gelirin bir fonksiyonudur.
(Trading volume) Borsada her hisse senedi için gerçekleşen işlemlerde, hisse senedi sayısı ile işlem fiyatının çarpılmasıyla elde edilen değerdir. Belirli bir zaman aralığında tüm hisse senetlerinin işlem hacimleri toplamı, piyas
(Managerial economics, business economics) Mikroekonomik çözümlemenin işletmeye uygulandığı ve ekonomi teorisi ile uygulamalı iktisadı birleştiren ekonominin bir alt dalıdır.
(Acquisition of lease of business) Teşebbüslerin müessese, işletme, bağlı ortaklıklarına ve benzerlerine ait tesislerin belirli süre ve şartlar dâhilinde gerçek ve tüzel kişiler tarafından işletilmesi ve varsa mamullerinin pazarl
1970 yılında çıkarılan 1318 sayılı Finansman Kanunu ile kabul edilmiş ve belirli mal ve hizmetlerin tüketiminin vergilendirilmesini hedef alan bir perakende satış vergisidir. Katma değer vergisinin öncülü olan bu verginin kapsamı