(Export tax rebate) 1963 yılında başlanan ihracatta vergi iadesi uygulaması, en önemli ihracat teşviklerinden biridir. Bu sübvansiyon, yapılan ihracat değerinin belirli bir oranı olarak uygulanmaktadır.
(Price of issued share) Bir hisse senedinin ilk çıkarılışında üstünde yazılı olan fiyattır.
(Specialized customs) Yetkili kurumlarca belirlenen bir eşyanın gümrük işlemlerinin kolaylaştırılması amacıyla oluşturulmuş ve söz konusu eşyanın kontrolüne ilişkin özel araçlarla donatılmış gümrüktür.
(Facultative addition system of taxable incomes) Vergi yükümlülerinin bazı gelirlerini belirli koşullar altında vergi bildirimlerine dahil etmelerini kendi tercihlerine bırakan yöntemdir.
(Precautionary demand for money) Para talebini belirleyen güdülerden biri olup iktisadi karar birimlerinin gelecekte beklenmedik olaylar karşısında güç durumda kalmadan harcamalarını gerçekleştirmek için bulundurmak istedikleri pa
(Substitution effect) 1- İki mal tüketildiği varsayımı altında mallardan birinin fiyatındaki değişme göreli fiyatları değiştireceğinden fiyatı göreli olarak artan mal yerine diğer malın kullanılmasına bağlı olarak her iki mala yö
(Substitute products) Aynı ihtiyacın karşılanmasına yönelik olarak üretilmiş ve birbirlerinin yerine kullanılabilen mallardır. Aynı ihtiyacın giderilmesinde biri diğerinin yerine kullanılabileceğinden ikame mallardan birinin fiyat
(Double-auction) Bir işlemi yapmaya istekli alıcı ve satıcıların satışı sonlandırmak amacıyla karşılıklı olarak fiyat verdikleri açık artırma türüdür.
(Double bottom) Teknik analizde hisse senedinin fiyatının belirli bir zaman aralığında aynı dip seviyeyi ikinci kez oluşturduktan sonra fiyatın bir önceki tepenin üzerine ulaşması durumudur.
(Dual economy) Genellikle gelişmekte olan ülkelerde, modern kesim ile geleneksel kesimin veya iki farklı üretim biçiminin bir arada bulunduğu iktisadi yapıyı tanımlayan bir terimdir.
(Double top) Hisse senedi fiyatının belirli bir zaman aralığında aynı tepeyi ikinci kez oluşturduktan sonra fiyatın bir önceki dip seviyeye kadar düşmesi halidir.
(Bilateral trade agreement) Genellikle uluslararası piyasalarda iki ülkenin aralarındaki ticareti düzenlemek ve birbirlerine özel ayrıcalıklar tanımak için yaptıkları anlaşmadır.
(Secondary market) Daha önce bir tüketici tarafından kullanılmış dayanıklı tüketim mallarının alınıp satıldığı piyasadır.
(Second best theory) Devlet müdahalesi, dışsallıklar ve piyasa aksaklıkları gibi nedenlerle birinci en iyiye ulaşılamadığı durumda, uygulanacak politikalarla özel maliyet-sosyal maliyet veya özel fayda-sosyal fayda farkının en az
(Secondary market) Menkul değerlerin ilk ihraçları sonrası işlem gördükleri piyasaları ifade eder. Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından ihraç edilen borçlanma senetlerinin ihraç sonrası alınıp-satıldığı Borsa İstanbul’un Borçlanm
(Secondary product) Müşterinin satın aldığı ilk üründen sonra, o ürünle ilişkili olarak ihtiyaç duyulan ürün, ikincil ürün olarak adlandırılmaktadır. İkincil ürünlerin ticaretinin gerçekleştiği pazarlar “ikincil, ardıl pazar” (aft
(Bilateral monopoly) Ürünün tek veya birkaç alıcısı ve satıcısının olması durumudur. Bu durumda monopol ve monopson konumundaki firmalar ortak hareket edebilir. Ürünün arzı sınırlıysa iki taraflı monopol tüketicinin aleyhine bir