Lansman

(Launching) Tüketici taleplerini kar­şılayacağı düşünülen ve ileri teknolo­jiye sahip yeni bir ürünün tüketiciler tarafından tercih edilmesi için ticari­leştirme ve “lansman” çalışmalarının, yolu ve yordamı ile yapılması gerekir. “L

Liste Fiyatı

(Listprice) Bir katalogda yazılan ya da bir satış elemanı tarafından şirketin resmi ve nihai satış fiyatı olarak ifade edilen fiyattır.

Laffer Eğrisi

(Laffer’s curve) ABD’li iktisatçı Arthur Laffer tarafından, vergi oranları ile ver­gi hasılatı arasındaki ilişkiyi açıklamak üzere ortaya atılan görüşe göre çizilen eğridir. Laffer’a göre vergi hasılatı an­cak belirli bir vergi oran

Lag"

Gecikme anlamına gelen bu İngilizce kelime bir değişimin ortaya çıkması ile bu değişimin ortaya çıkarabileceği tepkiler arasındaki zaman ayrılığını ifade eder. Örneğin yatırım çarpanının gelirlere etkisinde “gecikme” vardır. Yatırım

Lehtar

(Beneficiary) Çek veya poliçenin öde­neceği, belgenin üzerinde adı yazılı olan kişidir.

Leontief Paradoksu

(Leontief paradox, Leontief empirical findings) Rus kökenli ABD’li iktisatçı Wassily Leontief’in Hecksher-Ohlin Teorisi’ni ampirik teste tabi tuttuğunda ortaya çıkan sonuç Leontief paradoksu olarak adlandırılmıştır. Hecksher-Ohlin T

Leontief Ters Matrisi

(Leontief inverse matrix) Girdi-çıktı analizinde nihai talep düzeyi ve bu dü­zeydeki değişmeler verildiğinde sektörel çıktı düzeylerinin veya bu düzeyler­deki değişimin bulunmasını sağlayan matristir.

Lerner Koşulu

(Lerner Condition) İktisatçı Abba Lerner’e göre devalüasyonun ödemeler dengesi açıklarını kapatabilmesi için devalüasyonun yapıldığı ülke halkının ithal mallarına talep esnekliği (em) ile o ülkenin ihraç mallarına dış ülkele

Levanten

(Levantin) Doğu Akdeniz ülkelerinde ve Osmanlı İmparatorluğu’nda yerle­şen ve ticari faaliyette bulunan Avrupa kökenli kişilerdir. Levanten kökenli gi­rişimciler ve iş insanları 1860 ile 1914 arasında fabrikalar kurmuş özellikle Avr

Lewis Kalkınma Modeli

(Lewis Development Model) Arthur Lewis tarafından geliştirilen ve serma­ye birikimi, kalkınma ve gelir dağılımı arasındaki ilişkileri inceleyen bir mo­deldir. Lewis bu modelde, gelişen ülke­lerde, geçimlik tarım ve modern sanayi olm

Liberalizasyon

(Liberalization) 1-Dış ticaret ve serma­ye hareketleri üzerindeki her tür sınır­lamanın kaldırılması veya azaltılma­sıdır. Türkiye’de 1950 ve 1951 yılında ithalatta liberalizasyon uygulamış an­cak döviz rezervlerinin azalması üze­ri

Liberalizm

(Liberalism) Liberalizm, politikada,ekonomide ve dünya görüşü konularında bireyciliği ve özgürlüğü savunan fikir ve politi

Liberasyon Listesi

(Liberation list) Türkiye’de 1950 ile 1981 arasında uygulanan ve ithalatta miktar sınırlaması olmayan ve izin ge­rektirmeyen malların yer aldığı listedir.

LIBID

(London Interbank Bid Rate) Londra Bankalararası Para Piyasası’nda, itibarı yüksek bankaların, birbirlerinden temel para birimleri (ABD doları, euro, İngiliz sterlini, J

LIBOR

(London Interbank Offered Rate) Londra Bankalararası Para Piyasası’nda, itibarı yüksek bankaların birbirle­rine temel para birimleri (ABD doları, euro, İngiliz sterlini, Japon yeni ve İs­viçre frangı) üzerinden borç verme iş­lemleri

Likidasyon

(Liquidation) Bu kelime dar anlamı ile bir borcun ödenmesi veya bir varlığı paraya çevirmeyi tanımlar. Geniş anla­mı ile likidasyon bir işletmenin tasfiye edilmesi ve tüm varlıklarının paraya çevrilerek borçlarının ödenmesidir.

Likidite

(Liquidity) Piyasada işlem gören her­hangi bir varlık veya kıymetin piyasa fi­yatını etkilemeden alınıp satılabilmesi- nin ölçütüdür. Likiditesi yüksek varlık veya kıymetlerin işlem hacimlerinin de yüksek olması beklenmektedir.

Likidite Desteği Kredisi

(Liqidity Support Credit Facility) Banka­cılık sisteminde belirsizlik ve güvensizlik oluşması ve fon çekilişlerinin hızlanması halinde, TCMB tarafından uygulanan bir destek önlemidir. TCMB, haklarında be­lirsizlik ve güvensizlik olu

Likidite Riski

(Liquidity risk) Fonlama ve piyasa liki­ditesi riskini ifade etmektedir. Fonlama riski, kısa vadeli nakit giriş ve çıkışları arasındaki uyumsuzluk nedeniyle ilave fonlama ihtiyacının ortaya çıkma riski­ni tanımlamaktadır. Piyasa lik

Likidite Senetleri

(Liquidity bills) Para politikasının et­kinliğini artırmak ve piyasadaki liki­diteyi düzenlemek ve fazla likiditeyi çekmek amacıyla kullanılan, kısa vadeli senet özelliğinde bir para politikası ara­cıdır. TCMB Kanunu’nun 52. maddesi