Faktör Mobilitesi

(Factor mobility) Üretim faktörlerinin mobilite (akıcılık, seyyaliyet) kabiliye­tini belirten bir kavramdır. Genellikle üretim faktörlerine ödenen bedellerin, bunların hareketleri üzerinde çok etkili olduğu varsayılır. Ancak, gerçek ha

Faktör Talebi

(Factor demand) Bir firmanın üretim yapmak için gerekli olan unsurları sa­tın alma veya kiralama isteğidir. Diğer faktörler sabit kaldığında, bir firmanın üretim sürecinde yer alan herhangi bir faktörden kullandığı miktar arttıkça m

Faktör Talep Esnekliği

(Factor demand elasticity) Faktör ta­lebindeki göreli değişimin, faktör fiya­tındaki göreli değişime oranıdır. Faktör talebinin faktör fiyatlarına karşı duyar­lılığını ölçer.

FAO

(Food and Agricultural Organization) Gıda ve Tarım Örgütü (GTÖ), 1945 yı­lında Birleşmiş Milletler’in (BM) ilk toplantısında kurulmuştur. BM’nin en etkili ve kapsamlı çalışan örgütlerinden biridir. Açlığın azaltılması için çeşitli p

Fark

(Spread. 1- Kredi faizlerinde geri öde­me riskine göre belirlenen faiz farkıdır. Borcun geri ödenme riski yükseldiğin­de bu fark da aynı ölçüde yüksek olur. 2- Menkul değerler borsalarında pi­yasa yapıcı tarafından belirlenen alış ve s

Farklılaştırılmış Fiyatlar

(Differentiated prices) Tüketici rantı­nın azaltılması için başvurulan bir uy­gulamadır. Tam rekabet şartlarının egemen olduğu bir piyasada tek bir fi­yatın varlığı tüketici rantını ortaya çı­karır. Belirli bir mal veya hizmet için tek

FAS

(Free alongside ship) Malların geminin yanında teslim edilmesini tanımlayan bir kısaltmadır. Bu teslim yönteminde teslimden sonra ortaya çıkacak her tür­lü hasar, kayıp ve harcamalar alıcının sorumluluğundadır.

FATF

Bkz. Mali Eylem Görev Gücü.

Fayda

(Utility) Bir mal veya hizmetin insan ihtiyacını giderme özelliğidir. Bir ihti­yacın tatmini bahis konusu olduğu için, faydacılık akımını savunanlar ihtiyacı gideren mal ve hizmetler arasında sağ­lık ve ahlâk yönünden bir ayrım göze

Faydacılık

(Utilitarianism) Bireyler için faydalı olanın etik açıdan da doğru olduğunu, bireylerin faydalarını azami düzeye çıkarırken sosyal faydanın da azamile- şeceğini savunan felsefe akımıdır. Bu akımda sosyal faydanın en üst düzeye ancak

Faydalı Model

(Utility model) Sanayiye uygulanabi­lir nitelikteki yeni buluşları korumak için verilen bir belgedir. Bu belgenin alınması, patente (buluş belgesi) göre zaman ve maliyet açısından daha avan­tajlı olduğu için bazı kişi ve kurumlar ta

Fayda-Maliyet Analizi

(Cost-benefit analysis) Fayda-maliyet analizi yatırım projelerinin değerlen­dirilmesinde ve karşılaştırılmasında kullanılır. Analiz, faydaların ve maliyet­lerin, tanımlanmasını, sayısallaştırıl­masını ve değerlendirilmesini gerekti­

Fazla Çalışma

(Overtime) İşçinin haftalık normal iş süresinin üstünde yaptığı çalışmadır. Fazla mesai de denen bu uygulamada işçinin saat ücreti zamlı olarak öden­mektedir. Yasada belirtilen zam oranla­rını toplu sözleşmelerle artırma imkânı da v

Fazla Üretim

(Overproduction) Marksist termino­lojide kapitalist işverenlerin ellerinde satamadıkları mal stoklarının biriktiği durumlar için kullanılan bir terimdir. Bu kavram için “aşırı üretim” terimi de kullanılır. Yapılan analizde işçilerin

FCA

(Free Carrier) Satıcının malların güm­rük işlerini tamamlayarak, malları be­lirli tarihte ve yerde ilk taşıyıcıya teslim ettiği yöntemdir. Satıcı malı devrettiği anda her türlü hasar, kayıp ve giderler alıcının sorumluluğundadır.

Feminist İktisat

(Feminist économies) Feminist iktisat­la ilgili ilk eser 19. yüzyılın sonlarında Women and Economies adı ile Charlot­te Perkins Gilman tarafından yazılmış­tır. Feminizmin 60’lı yıllarda yaygın­laşması sırasında ekonomik talepler de

Feodalizm

(Feudalism) En yaygın şekli ile Orta­çağ Avrupası’nda görülen bir siyasal, ekonomik ve askeri bir örgütlenmedir. Roma İmparatorluğu’nun dağılmasın­dan sonra Avrupa’da merkeziyetçi siya­sal düzen, yerini irili ufaklı çok sayıda feoda

Fersude Para

(Torn money, ragged money) Eskimiş ve kullanılamayacak duruma gelmiş paraya denir.

Fırsat Eşitliği

(Equal opportunity) Bir ülkedeki eği­tim, iş, işte yükselme gibi her türlü im­kânlardan her bireyin eşit yararlanma hakkına sahip olmasıdır.

Fırsat Maliyeti

Bkz. Alternatif maliyet