(Open systems theory) Çevresindeki hayattan işyeri duvarları ile ayrılmış bir kuruluşun çevresi ile karşılıklı etki ve tepki ilişkilerini inceleyen yönetim teorisidir. 60’lı yıllarda Frederic Emery ve E.L. Trist tarafından Avustraly
(Opening balance sheet) Faaliyet halindeki bir işletmenin yeni bir hesap dönemi eşiğindeki veya yeni kurulan bir firmanın kuruluştaki durumunu yansıtır. Faaliyet halindeki firmaların ayrı ayrı kapanış ve açılış bilançoları düzenl
(Opening entry) Açılış bilançosunun, dönem başında günlük deftere kaydedilmesini tanımlar.
(Commitment) Kişi, kendini saran ev, iş ve mahalle ortamında yoğun bir ilişkiler ağı içindedir. Ağın bağlantı noktalarında küçüklü büyüklü görevler, işler ve kurallar vardır. Görevler hakkıyla yerine getirildiğinde ilişkiler ağı k
(Adaptation) Ortama, çevreye ve çevredeki değişime uyum gösterme yeteneğini tanımlar. Çevredeki değişikliğe, zaman içinde alınan tekil önlemler ile uyum sağlanabilir. Hızlı değişim dönemlerinde diğer bir yöntem de yeniden yapıla
(Adhocracy) Latincede geçici anlamına gelen ad hoc kelimelerini kullanarak Warren Bennis tarafından geliştirilmiş bir kavramdır. Adhokratik yapılar belirli bir görevin yerine getirilmesi veya bir projenin tamamlanması için kurulur
(Limitedpartnership) Şirketin borç ve yükümlülüklerinden komanditer ortağın koyduğu sermaye kadar (ikinci derecede), komandite ortağın ise sınırsız (birinci derecede) sorumlu olduğu ve yönetim yetkisine de sahip bulunduğu bir şahı
(Simple partnership, ordinary partnership) Birden çok kişinin bir araya gelerek yazılı, sözlü ya da örtük anlaşma ile kurduğu ortaklıktır.
(Ordinary bill) Bir borç ve hak doğurmak ya da bir borcu veya hakkı kanıtlamak amacıyla düzenlenen, yalnızca borçlunun imzasını içeren bir değerli kâğıt türüdür.
(Encashment, collection) Bir sözleşme gereği teslim edilecek şeyin veya bir para tutarının alınması konusundaki yetkiyi ifade eder.
(Family business) Bir geniş ailenin bireylerinin ortaklığı ile kurulan şirkettir. Şirket türleri içinde en eski ve en yaygın olanı aile şirketidir. 20. yüzyılda profesyonel yöneticilerin yönetiminde halka açık şirketler ön plana ç
(Succession in family business) Aile şirketlerinde kurucu anne veya baba, çocukları ile şirketin devamı konusunda bir anlaşma sağlamalıdır. Bu uzlaşma ve görüş birliği sağlama işlevi ihmal edildiği takdirde ikinci kuşakta kardeşl
Aile şirketlerinin bireyleri aralarındaki olası tartışmalara karşı önlem olmak üzere bir aile anayasası hazırlayabilir. Aile anayasasının yasalar tarafından belirtilmiş şekil şartları yoktur. Aile bireyleri Borçlar Kanunu’ndaki söz
(Rent yielding property) Gelir sağlayan bina ve diğer yapılar için kullanılan Arapça bir terimdir. Çoğulu akarât kelimesidir. Türkçede “akaret” olarak kullanılır.
(Vulture fund) Bu terim zor durumdaki şirketleri düşük fiyatlardan satın almayı amaçlayan fonlar için kullanılır. Bu fon hacizli mallarla da ilgilenerek yatırım yapabilir.
(Agreement) Sözleşme ve mukavele anlamındaki bu terim, karşılıklı ve birbirine uygun irade açıklamalarından meydana gelen hukuki bir işlemdir. Sözleşmenin ortaya çıkmasını sağlayan irade açıklamalardan birincisine “icap” bunun karş
(Asset) Aktif genel olarak (faal-çalışır-hareketli) anlamına gelir. Muhasebede ise aktif, bir işletmenin sahip bulunduğu ve işletme için değer taşıyan maddi ve gayri maddi varlıkları temsil eder. Genel olarak sermaye edinmeye yaray
(Asset turnover ratio) Net satış gelirlerinin, ortalama toplam aktiflere oranıdır. Bir işletmedeki sermaye yoğunluğunun ya da aktif kullanımının bir ölçüsüdür. Aktifleri içerisinde sabit varlıklarının toplamı yüksek olan şirketle
(Return on assets) Aktiflerde yapılan yatırımın net kârlılığını göstermektedir. Oran olarak da ifade edilebilir. Bu oranın yüksek olması şirketler için iyidir. Fakat şirketlerin aktif kârlılık oranı kadar yapılan yatırımların fina
(Asset utilization ratio) Toplam gelirlerin toplam aktiflere bölünmesi ile bulunur. Bu oranın l’den büyük olması etkin bir aktif kullanımına işaret eder.