(Ricardo effect) Kredi genişlemelerinin tüketim malları talebini artırarak tüketim malları sanayilerindeki fiyatları ve dolayısıyla da kârları yükseltirken reel ücretleri düşüreceğini, bu sürecin firmaları emek yoğun üretim tekniği
(Risk) İktisadi karar birimlerinin verecekleri kararlar sonucunda ortaya çıkacak getiriyi olumsuz etkileyebilecek olayların gerçekleşme olasılığıdır. Bireyler riskten kaçınan (risk averse) veya risk alan (risk taker) davranış biçi
(Value at Risk: VaR) Şirket veya bir yatırım portföyündeki finansal varlıkların riskliliğini ölçmek amacıyla kullanılan istatistiki yöntemdir. Yöntem, belirli bir güven aralığında önceden belirlenmiş süre boyunca, bir portföyün de
(Risk appetite) Bu terim kurumların ve şirketlerin, hedeflerine ulaşmak için katlanabileceği, göze alabileceği ve kabulleneceği risk düzeyleri için kullanılır. Finansal piyasalarda olumlu beklentilerin artmasıyla birlikte riskin g
(Risk premium) Riskli bir varlık veya kıymetin tamamen risksiz bir varlık veya kıymete göre yatırımcıya sağladığı fazladan getiriyi ifade etmektedir. Bir varlık veya kıymetin risk primi tamamen risksiz yatırım aracına göre elde ed
(Hedging) Yatırım riskine karşı korunmak amacıyla finansal pazarlardaki araçları etkin ve doğru bir biçimde kullanarak olası ters fiyat hareketlerine karşı yatırımcının yatırımını güvenceye almasıdır. Yatırımcı, karşılaşılabilec
(Patronage dividend, kickback) Kooperatiflerde dönem sonunda elde edilen kârın ortaklara dağıtımını ifade eden bir terimdir. Dağıtım, ortağın kooperatifte yıl içinde yaptığı işlemlere göre yapılır. Bu dağıtım şekli kârların serma
(Rosetta Plan) Hükümet ve sosyal tarafların uzlaşması ile Belçika’da Kasım 1999 tarihinde yürürlüğe giren ve temel amacı gençlerin iş bulmasını kolaylaştırmak olan bir plandır. Plan, belli sayının üzerinde işçi çalıştıran işletme
(Royalty) Gerçek veya tüzel kişilikten lisans sözleşmesi ile telif hakkı devralındığında yapılan ödemedir.
(Licence fee, royalties) Bir patent, lisans hakkı ve marka sahibinin bunu devrettiği firmalardan aldığı maddi karşılıktır. Rödövans günümüzde en çok maden işletmelerinde söz konusu olmaktadır.
(Right of recourse) Özellikle müteselsil borç ilişkilerinde, başkalarını da ilgilendiren bir borcu ödeyen kişinin, diğer kişilerin hesabına düşen kısmın kendisine geri ödenmesini isteme hakkıdır.
(Preemptive right, rights offering) Hisse senedi sahiplerine, yeni çıkarılan hisse senetlerini mevcut paylarına orantılı olarak satın almak için tanınan haktır. Özel hukuk, kamu hukuku ve icra-iflas hukukuna göre bir alacağın önce
Tütün, tuz, pul, alkollü içkiler, balık avı vergisi ve ipek vergisi olmak üzere altı adet vergiden oluşan vergileri yönetme yetkisiyle 1879 yılında kurulan ve 1881 yılında Muharrem Kararnamesi ile Düyun-ı Umumiye İdaresi’ne dönüştü
(Rybzcynski theorem) Bu teoremde iki üretim faktörünün olduğu bir ekonomide, teknoloji değişmezken faktörlerden birinin arzındaki beklenmedik bir artışın sonuçları incelenmiştir. Bu artış, o faktörü yoğun olarak kullanan malın üre
(Risk management) Genel olarak bu terim, doğaya, insanlara ve insanların yaşadığı çevreye zarar veren olumsuz olayların tanımlanması ve değerlendirilmesini tanımlar. Risk yönetiminin amacı, olumsuz olayların yaşanması ihtimalini az
(Radio Frequency Identification) Üzerinde mikroişlemci ile donatılmış bir etiket taşıyan nesnenin hareketlerinin etiketteki kimlik yapısı sayesinde radyo frekansları ile izlenmesine imkân veren bir teknolojidir. RFID etiketleri nes
(Venture capital) Bu yöntemde bir risk sermayesi şirketi, yeni iş alanlarına yatırım yapmış şirketlerin hisse senetlerinin bir bölümünü satın alarak, girişimcilere sermaye sağlamaktadır. Girişimciler yenilikçi yöntemleri uygulayıp
(Robotics) Robotların tasarımı, gerçekleştirilmesi ve kullanılmasıyla ilgilenen mühendislik dalı robotik olarak adlandırılır. Robotlar, özel hareketler ile parça, malzeme, takım ve özel araçları hareket ettirebilen çok fonksiyonl