(Fundamental analysis) Temel analizin esas amacı hisse senedinin gerçek değerini bulmaktır. Analiz sonucunda hesaplanan gerçek değer, borsadaki değerinin altında kalmışsa, ileride bu hisse senedinin değerinin yükseleceği beklentisi
(Manufacture of basic pharmaceutical products) İmalat sanayisinin bu dalında her tür ilaç etkin maddesi, serum ve aşı imalatı yapılmaktadır.
(Default, insolvency) Bir ekonomik birimin vadesi geldiğinde borçlarını ödeyemez duruma düşmesidir.
(Dividend) Anonim şirket ortaklarına şirketteki sermayelerine orantılı bir şekilde, kârdan ve bu amaç için ayrılmış yedek akçelerden nakit veya hisse senedi olarak dağıtılan paydır.
Bu terim yerine “kâr payı” kelimeleri de
(Letter of guarantee) Kamunun veya özel sektörün açtığı bir ihaleye girecek olanların bir bankadan aldıkları belgedir. Banka bu mektupta müşteri taahhüdünü yerine getirmediği takdirde belli bir miktarı ödeyeceğini kabul ve taahhüt
(Enterprise) Planlı bir şekilde bir işe girişme anlamına gelmektedir. Bu kelime kurulmuş ve faaliyetini sürdüren işletmeler hakkında da kullanılmaktadır. 80’li yıllardan sonra teşebbüs yerine girişim, müteşebbis (entrepreneur) ye
(Trade war) İki ülke veya bir ülke ile ülke grupları arasındaki dış ticarette ortaya çıkan gerginlik durumlarını tanımlayan bir terimdir. Bu ticaret mücadelesi, bir ülkenin kendi yerli sanayi dallarını ve tarımsal üreticilerini ko
(Trade systems) Dış ticaret istatistiklerinde iki farklı sistem kullanılmaktadır. Bazı ülkelerde ve bu arada Türkiye’de 2019 yılına kadar yalnız “Özel Ticaret Sistemi” (ÖTS) uygulanmaktaydı.
ÖTS’de gümrük antrepoları ve se
(Tobin tax) Kısa vadeli sermaye hareketlerinin girdiği ülkedeki ekonomik istikrarı bozucu etkilerini azaltmak amacıyla dövizle yapılan uluslararası işlemlerden alınması istenen ve ilk kez 1978 yılında James Tobin tarafından önerile
(Tokyo Round) Gönüllü ihracat kısıtlamaları ve tarife dışı engellerin artışını kontrol altına alma amacıyla yeni düzenlemeler getiren ve sanayi ürünlerinin gümrük tarifelerinde ortalama yüzde 40 oranında indirim öngören, Gümrük T
(Limping standard) Çift metal sisteminin uyguladığı ülkelerde gümüş fiyatının düşmesi sonrasında bireylerin altın paraları elde tutup, gümüşleri alışverişlerde kullanması sonrasında darphanelerde gümüş sikke basılması durdurulm
(Aggregate supply) Toplam arz, bir ekonomide belirli bir dönemde ve belirli bir genel fiyat düzeyinde arz edilen toplam mal ve hizmeti gösteren bir ekonomik büyüklüktür. “Toplam hasıla” da denen “ toplam arz”, toplam talep ile bi
(Aggregate expenditure curve) Gelir harcama modelinde, toplam harcama fonksiyonunda yer alan diğer değişkenlerin sabit olduğu varsayıldığında olası her bir reel gayrisafi hasıla düzeyine karşılık iktisadi karar birimlerinin planla
(Aggregate demand: AD) Toplam talebin bileşenleri özel tüketim harcamaları, yatırım harcamaları, kamu harcamaları ve ihracat ile ithalatın farkı olan net ihracattır. Toplam talebi gösteren eğri bu bileşenler arttıkça sağa, azaldı
(Collective labour agreement) Belirli bir yürürlük süresi içinde bir işyerindeki çalışma koşullarım ve ücret düzeyini belirlemek için işveren veya işveren sendikası ile işyerinde yetkili işçi sendikası arasında imzalanan sözleşmedi
TOKİ 1984 yılında Toplu Konut ve Kamu Ortaklığı İdaresi unvanı ile kurulmuştur. 1990 yılında Toplu Konut İdaresi tek başına ayrı bir birim olarak örgütlenmiştir. 1993 yılında Toplu Konut Fonu, Genel Bütçe kapsamına alınınca TOKİ’n
(Land management) Mevcut nüfusun ve gelecek kuşakların ihtiyaçları ve doğal çevrenin korunması için uzun vadeli faydaya öncelik veren ve toprağın korunmasını amaçlayan yönetimdir.
(Wholesale banking) Büyük şirketlere, kurumlara ve diğer bankalara hizmet sunan bir bankacılık türüdür. Bu bankalar, büyük altyapı, inşaat ve sanayi projelerine uuzun vadeli yatarım kredisi ve mevcut şirketlere yüksek tutarda işl
(Barter) Fiyatın bir değer ölçüsü olarak kullanılmadığı bir ortamda malın bir diğer mal ile nakit para kullanılmadan değiştirilmesidir. Bu yöntem il ve ilçelerden köylere giden çerçiler tarafından 40’lı yıllara kadar yaygın olara