Aile şirketlerinde kurucularla sonraki kuşak arasındaki düşünce görüş ve yöntem farklılıkları bazen sorunlara yol açabilir. Şirketi kuran babanın en büyük hayali kurulan işi çocuklarının daha da büyütmesidir. Diğer taraftan “kurucu baba”, yılların birikim ve emeğinin gençlerin yanlış kararları ile heba olmasından korkar. Bu hayal ve korku arasındaki zikzaklar, işin yönetiminde kuşak çatışmasını başlatır. Bazı durumlarda, baba (veya anne) iktidarın çekiciliğine kapılıp, devir-teslim olayını sürekli erteler. Yönetim sırası yeni kuşağa geldiğinde ise gençliğin dinamizmi ve yırtıcılığı çoktan geride kalmıştır. Bazen baba yönetimi şeklen çocuğuna bırakır. Niyeti işi devredip bir köşeye çekilmek gibi görünse de “uzaktan kumanda” babanın elindedir. Oğul veya kız istediği kadar bilgili ve yetenekli olsa da şirkette amaçladığı otoriteyi kuramaz.
Gerekli deneyim ve birikime sahip olmadan başa geçen gençlerin, uzun yılların emeğini kısa sürede heba ettiği de görülmüştür. Hırslı evladın zamanını beklemeden babaya karşı açtığı isyan bayrağı ise bir “fetret devri”nin başlangıcı olabilir. Yönetim konusundaki kuşak çatışmasını işbirliğine dönüştürmek için aşağıdaki önlemlerin alınması gerekebilir: