(Management of volatility) Oynaklık veya yabancı dillerdeki karşılığı ile volatilite, finans sözlüklerinde “bir piyasada, değerlerinin sık sık ve hızlı bir şekilde inip çıkması, dalgalanması” olarak tanımlanır. “Volatil” kelimesi günlük kullanımda uçucu, çabuk buharlaşan dönek ve oynak anlamına gelir. Finans piyasasındaki profesyoneller, reel ekonomideki girişimcilerin aksine volatiliteyi sever. Volatilitenin ortaya çıkardığı dalgalanma ve çalkantılar reel ekonomideki girişimcilerin ileriyi görmelerini zorlaştırır.
Küreselleşmenin hız kazandığı 21. yüzyılda bir ülkedeki ekonomik dalgalanma, aynen bir salgın hastalık gibi diğer ülkelere bulaşmaya başladı. Bu arada yeni geliştirilen finans enstrümanlarının sisteme eklemlenmesi konusunda sorunlar yaşandı. IMF, bu sorunları çözerek yeni bir dünya finansal düzeni oluşturacak adımlar atamayınca tüm piyasalarda sinirlilik ve oynaklık arttı. Oynaklığın yarattığı risklere karşı üretim ve finans konularında önlem almadan önce, belirli bir zihinsel hazırlık aşamasından geçmek gerekir. Bu zihinsel hazırlık aşaması ihmal edildiğinde, yönetici hep olayların peşinden gider, şirket ise oynaklığın darbeleri ile hırpalanır. İşyerinde egemen olan “panik atak” ortamı akılcı kararların alınmasını önler. Oynaklığın karşı zihinsel hazırlık aşamasında şu konularda önlem alınması gerekir:
Pozitif denetim: Piyasalarda sert rüzgârlar estiğinde “pozitif denetim” konumuna geçilmelidir. Buradaki “pozitiflik”, iyimserlik veya karamsarlıkla ilgili bir tutum değil, her koşulda yapılacak bir şey olduğuna inanmaktır.
Önlem senaryoları: Gelecek dönemlerde ortaya çıkacak olumsuz olayları önceden tahmin etmeye çalışmak ve farklı hareket planları hazırlamak yararlı olabilir.
Karar alma hızı: Volatilité dönemlerinde koşullar hızla değiştiği için, kararlar mümkün olan en kısa zamanda alınmalıdır.
Güven artırıcı önlemler: Çalkantılı dönemlerde kararsızlık, aşırı tepki veya önlemlerde gecikme gibi hatalar, şirketin geleceğini tehlikeye soktuğu için küçüklü büyüklü tüm şirketler, zor dönemler için özel bir hareket planına sahip olmak zorundadır. Bu tür hazırlıklar dalgalı ve oynak ortamın yarattığı gerilimi, bir enerji kaynağına dönüştürebilir.
Stok denetimi: Çalkantılı dönemlerde mamul ürün stoklarını minimum düzeyde tutulması ve mevcut ürün stoklarının fiyat indirimleri ile eritilmesi volatilitenin vereceği zararı azaltır.
Pazar payı: Zor günlerde, satışlar, nakit akışı ve stok denetimi gibi temel göstergelere yoğunlaşmak ve pazar payının korunması konusunda kararlı olmak volatiliteye karşı manevra yeteneğini artırır.
Likidite: Dalgalanma dönemlerinde likit kalmanın kârlılıktan daha önemli olduğu dikkate alınarak altı veya 12 aylık süreler için nakit akış tahmini yapılmalıdır.