TRİZ

(TRİZ) Ürün geliştirmeyi ve icatların yapılmasını kolaylaştıran TRİZ’in te­melleri, 1946 yılının Sovyetler Birliği’nde Genrich Sanloviç Altshuller adlı bilim insanı tarafından atılmıştır. Altshuller, dünya ülkelerindeki icatlarla ilgili on binlerce patenti inceleyerek yeniliklerin nasıl yapıldığını araştırmış ve icatların ortak noktalarını tespit et­miştir. Bu araştırmaların sonucunda geliştirdiği “Yenilikçi Problem Çözme Teorisi”, günümüzde yeni icatların ya­pılmasında ve ürün geliştirmesinde kullanılmaktadır. TRİZ kısaltması, bu yöntemin Rusça adındaki kelimelerin baş harflerinden oluşur. TRİZ yöntemi önceleri mühendislik problemlerinin çözümünde uygulama alanı bulmuştur. Daha sonra bu yöntemin ulaştırma, ha­berleşme, bilişim ve eğitim gibi alanlar­da da iyi sonuç verebildiği görülmüştür.

TRİZ tekniklerinin uygulanması “top­lam kalite yönetimi” (TKY) çalışmaları­nın genel çerçevesi içinde daha iyi sonuç verir. Diğer kalite ve inovasyon yöntem­lerinin aksine TRİZ’de sistem analizi daha büyük önem taşır. İlk bakışta TRİZ, beyin fırtınası yöntemi ile problem çöz­meye benzer. Ancak beyin fırtınasında psikolojik yaklaşım ve bireysel yaratı­cılık ağır basarken TRİZ’deki yaklaşım daha sistematik ve bilimsel olmaktadır. Bu yöntemde işe, Altshuller’in belirledi­ği 39 mühendislik parametresinin ince­lenmesi ve 40 yenilikçi ilkenin dikkate alınması ile başlanır. Bu parametre ve ilkelerden yararlanılarak oluşturulan 85 dolayındaki standart çözüm içinden, problemi ortadan kaldıracak bir tane­si seçilir. Bu çözüm orijinal olduğunda, patent almak da kolaylaşır. TRİZ’de bütünsel ve kapsamlı bir yaklaşım uy­gulandığı için, çözümlerin uygulanabi­lirlik düzeyi daha yüksek olur. Bu bakış açısı, örneğin bir kimya mühendisinin olaya yalnız kendi mesleki birikimi açı­sından bakmasını önler ve sorunların gerçek kaynağına inilmesine imkân ve­rir. TRİZ’in alet kutusuna ulaşmak ve kavramak kolay olduğu için, belirli bir süre eğitim ve danışmanlık hizmeti alan her yönetici bu yöntemi hayata geçire­bilir. Bir metodoloji ve model tabanlı yönetim tekniği olarak TRİZ en küçük küçük işletmelerde de kullanılabilir. Ya­ratıcılık ve yenilikçilik için bir katalizör görevini yerine getiren TRİZ’in diğer kalite iyileştirme teknikleri ile birlik­te kullanılması da mümkündür. TRİZ yönteminin en büyük özelliği, somut ve kolay uygulanabilir olmasıdır. Şirketi­ni, ürününü ve pazarını iyi tanıyan bir yönetici ekibi, bu yöntemi adım adım uygulayabilir. TRİZ yönteminin başlıca aşamalarını şöyledir:

Problemin analizi: Bu aşamada üre­timdeki sorunlar veya amaçlanan yeni ürünün önündeki engeller kapsamlı olarak analiz edilir.

Modelin analizi: İkinci aşamada, TRİZ’in parametreleri ve ilkeleri dik­kate alınarak problemin analitik bir modeli oluşturulur. Bu modelin ince­lenmesi ile problemin çözümü için ge­rekli ipuçlarına ve adımlara ulaşılır.

İdeal çözümün formülasyonu: Amaçlanan en mükemmel çözümün unsurları yine bir model çerçevesinde analiz edilir. Problem modeli ile çözüm modeli karşılaştırıldığında, hangi konu­larda neler yapılması gerektiği netleşir.

Madde ve alan kaynaklarının ta­ranması: Dördüncü aşamada, amaçla­nan çözüme ve icada ışık tutacak tüm bilimsel kaynaklar taranır. Bu tarama sayesinde, amaçlanan buluşun teknolo­jinin evrimi içindeki yeri belirlenir.

Bilgi bankasının kullanımı: Kaynak taraması ile elde edilen bilgilerin, proble­mi çözme konusunda nasıl kullanılacağı bu aşamada belirlenir. Bilgi bankasında­ki verilerin fonksiyonlara göre sınıflan­dırılması kullanımı kolaylaştırır.

Problemin yeniden formülasyonu: İlk beş aşamada elde edilen bilgi ve ipuçlarından yararlanılarak problem ve çözüm modeli tekrar ele alınır ve gerek­tiğinde değiştirilir.

Çelişkilerin giderilmesi: Amaca ulaşmayı engelleyen çelişki ve sorunla­ra bu aşamada çözüm aranır. Bilgi ban­kasından yararlanılarak, ulaşılan çözü­mün orijinal olup olmadığı araştırılır.

Çözümün uygulanması: Bu aşamada bulunan çözüm hayata geçirilir ve bu çözüm, ideal çözüm ile karşılaştırılır.

Çözüme götüren adımların analizi: Tüm sürecin baştan sona kadar tekrar ele alınması sayesinde, sonraki dönem­lerde yeni ve daha ileri çözümlere ulaş­ma konusunda birikim oluşturulur.