Tedarik Zinciri

(Supply chain) Küreselleşme döne­minde, tek bir kentte faaliyet gösteren dev entegre tesisler yerlerini farklı ül­kelerde üretilen parçaların montajının yapıldığı kompakt tesislere bıraktı.

İpi kopan tespihin dünyanın dört bir tarafına dağılan tanelerini toparlamak gibi zor bir iş haline gelen yönetim işle­vini yürütmek için yeni bir yaklaşım ge­rekmekteydi. Tedarik zinciri yönetimi, içerdiği sistem düşüncesi ve süreç yak­laşımı sayesinde bu ihtiyacı karşıladı. 2000’li yıllarda internet ve diğer elektro­nik iletişim araçlarının yönetim alanın­da kullanılması için üretim ve pazarla­ma işlevlerinin yeniden yorumlanması zorunlu hale gelmişti. Zincir yaklaşımı bu konuda da yararlı oldu ve yeni tekno­lojilerin mevcut yönetim işlevleri ile en iyi şekilde bütünleşmesini sağladı. Pa­zardaki devrim sonucunda ağırlık nok­tasının arzdan talebe, sürümden sunuma kayması ve tüketicinin egemenliğini ilân etmesi de zincirleri zorunlu kıldı. Çünkü zincir yaklaşımı, şirketlerin tüketicilerin zevk ve tercihlerine uygun ürünleri paza­ra sunmasını hızlandırmaktaydı.

Tüm ülkelerde yaygınlaşan büyük alış­veriş merkezlerinin gelişmesi ancak tedarik zincirinin bir makine düzeni ile çalışması ile mümkün oldu. ABD’deki Wal-Mart ve benzeri büyük hipermar­ketler ile Amazon iyi işleyen bir tedarik zinciri kurdukları için başarıya ulaştı. Tedarik zincirinde bir şirketteki üre­tim süreci ile birlikte tüm yan sanayi kuruluşları, dağıtım kanalları ve lojis­tik sistemi ve servisler bir bütün olarak görülmektedir. Tedarik zincirinin iyi çalışması üretimden nihai tüketiciye uzanan talep zincirinin gerçekçi bir şekilde analiz edilmesini gerektirir. Te­darik zinciri şirketlere şu yararları sağ­lamaktadır:

  • Tedarik zinciri yönetimi, ana şirket, yan sanayi şirketleri ve diğer üretim ile pazarlama birimlerinin tek bir bütün halinde eşgüdümünü gerçekleştirir.
  • Üretim birimlerinin ve yan sanayi kuruluşlarının farklı yörelerde bulun­ması nedeniyle önem kazanan lojistik planlamanın zincirle bütünleştirilmesi sayesinde bir mal veya ürün istenen za­manda istenen yere ulaştırılır.
  • Bu zincirde şirketin çeşitli birimleri arasında bitmek tükenmek bilmeyen yazışmalarla zaman kaybedilmez. Süreç ile ilgili tüm veri ve bilgilerin merkez­deki veri tabanında toplanması, sürecin bütününü kuşbakışı incelemeye imkân verir. Böylece karar alma ve faaliyet hızı yükselir. Radyo frekansı ile veri iletimi sağlayan RFİD ve benzeri teknolojiler, stok denetiminde ve ambar yönetimin­de verimliliğe katkıda bulunur. Küreselleşme dönemine uyum göster­mek için dış dünyaya açılan firma ve işletmeler önce tedarik zincirinin bir halkası olur. Bunun için uluslararası pazarlarda geçerli fiyat ve kalite standart­larını tutturmak, ayrıca üretilen ara ma­lını veya yedek parçayı tam zamanında teslim etmek gerekir. Tedarik zincirine girebilen şirketler, stoklarını asgari dü­zeyde tutarak maliyetlerini düşürebilir. Böylece bu şirketler hem dünya ekono­misi ile bütünleşme yönünde önemli bir adım atmış olur hem de iç piyasaya daha kaliteli ve hesaplı ürünler sunma imkânını bulabilir. Ancak yalnız teda­rik zincirinde bir halka olmakla yetinen şirketler, uzun vadede sürdürülebilir bir gelişme rotasına giremez. Çünkü teda­rik zincirinde ürün ve sürüm ile ilgili temel kararlar değer zincirindeki çoku­luslu ana şirket tarafından alınır. Yan sanayi şirketleri ise çok uluslu şirkete bağımlı olarak çalışır. Bu bağımlı örgüt­lenme içinde sadece fason üretim yapan küçük firmanın gelişmesi çok zordur. Bu şirketlerin ağırlıkta olduğu bir ülke ekonomisi de orta vadede bir hızlı büyü­me ivmesi yakalayamaz.