Stratejik Planlama

(Strategic planning) Stratejik planla­ma, yalnızca bir yönetim tekniği değil aynı zamanda bir düşünce tarzı oldu­ğu için ancak bir zihniyet değişikliği ile tam anlamını kazanabilir. Dünyaya, hayata ve ekonomiye farklı bir açıdan bakmadıkça, algılama ve değerlendir­me yöntemlerimizi değiştirmedikçe stratejik planlama uygulanamaz.

Stratejik planlama adımları: Gele­ceği geçmişin bir uzantısı olarak gören “mekanik” ve “doğrusal” düşünce tarzı ile strateji üretmek imkânsızdır. Bu ne­denle, derece derece ortaya çıkan deği­şim unsurlarının belirli bir aşamadan sonra tablonun bütününü değiştireceği dikkate alınmalıdır. Stratejik planlama bu tür bir paradigma değişimi ile olay­ların akışındaki sıçramaları, zikzakları ve gerilemeleri de hesaba kattığı için, hayatın getirdiklerine karşı daha hazır­lıklı olmayı sağlar.

Aşağıdaki adımların atılması ile belir­lenen gerçekçi bir stratejik plan, şirket veya kurum için bir pusula ve radar gö­revi görebilir:

Olayın incelenmesi: Stratejik analizin ve düşüncenin ilk adımı, değişimi, sorun­ları ve eğilimleri incelemektir. Bu analizi zihinsel esneklik ile sürdürmek gerekir.

Kritik faktörün seçimi: Analizde en önemli konu, hedefe ulaşmak açısından en kritik faktörü bulmaktır. Bir olayda, itici gücü bulmak için bazen soyutlama tekniği kullanılır ve bütünün en kritik parçası, diğer faktörlerden yalıtlanarak derinlemesine analiz edilir. “Ana eğilim” ve “temel doğru” yakalanamazsa tüm emekler boşa gidebilir. Örneğin oto­mobil sanayisinde kritik faktör talebin farklı segmentlere göre bölümlenmesi olduğunda şirketler ürün yelpazesini genişletmek ve tüm faaliyetlerini bu te­mel tespite göre yenilemek zorundadır. Bu adım atılmadığı takdirde şirketin varlığını sürdürmesi tehlikeye girebilir.

Envanter yapmak: Yukarıdaki stra­tejik analiz aşamalarından sonra eldeki mevcut veya ulaşılabilecek imkânların gerçekçi bir şekilde tespiti ve şirketin en iyi olduğu iş ve alanların derinleme­sine araştırılması gerekir.

Karşılaştırma: Şirketin imkân ve po­tansiyellerinin, hem ulusal hem de kü­resel pazardaki rakiplerle karşılaştırıl­ması, strateji tespiti için gerekli altyapıyı ortaya çıkarır. Bu kapsamlı kıyaslama (benchmarking) çalışması ile şirketin artıları ve eksileri belirlenmiş olur.

Küresel hedefler: Küreselleşme döne­minde bir stratejinin sonuç verebilmesi için hedeflerin, muhakkak iddialı olma­sı gerekir. Vasat hedeflerin belirlendiği bir ortamda stratejik planlama işe yara­maz. Ulusal pazara göre belirlenmiş bir strateji, yalnız dış pazarlara açılmayı imkânsız kılmakla kalmaz, iç pazardaki payın korunmasını da zorlaştırır.

Yeni imkânlar bulmak: Girişimcile­rin, küresel ortamda savunma yerine, hücumu ve atılımı esas alan bir strateji geliştirmesi gereklidir. Maliyetleri dü­şürmek ve kaliteyi yükseltmek ve kat­ma değer yaratmak için, dünyadaki tüm imkânlar araştırılmalıdır.