Strateji

(Strategy) Strateji askeri kökenli bir kavramdır. Strategos, eski Yunancada general anlamına gelirdi. Alman gene­rali Von Clausewitz 19. yüzyılda strate­jiyi “hedefe ulaşmak için eldeki imkân­ların ve kaynakların en etkili şekilde kullanımı” olarak tanımlamıştı. Osmanlıcada strateji yerine “sevkülceyş” terimi kullanılırdı. Bu terim, eldeki as­keri kuvvetlerin, amaca en uygun yere, tam zamanında sevk edilmesi anlamına gelmekteydi. 20. yüzyılda strateji kav­ramı, sosyal ve ekonomik konularda da kullanılmaya başlandı.

Strateji, gelecek için düşünce üreti­mi olarak tanımlanabilir. Bu nedenle stratejik düşünce sürekli bir öğrenme çabasını zorunlu kılar. Strateji, şirket­ler için olduğu gibi, partiler, sendikalar, sivil toplum örgütleri için de gerekli bir düşünsel araçtır. Bir ülkenin belirli bir kalkınma stratejisi yoksa dönüp dolaşıp aynı noktaya gelmesi kaçınılmazdır.

Yeni dönemde strateji: 21. yüzyılda strateji kavramının içeriği büyük ölçü­de değişti. Büyük İskender’den, geçen yüzyılın 90’lı yıllarına kadar stratejinin başlangıç noktası eldeki mevcut kay­nak ve imkânlardı. İyi yöneticilerden, bu kaynak ve imkânları en verimli ve akılcı şekilde kullanarak makul hedef­lere ulaşması beklenirdi. Bu tanım böl­gesel çerçeve içinde geçerliydi. Ulusal pazar bütünleştiğinde ve daha sonra küreselleşme döneminde şirketlerin hareket alanı tüm dünya olduğunda strateji tanımı da değişti. Yeni dönem­de önce büyük ve iddialı hedefler belir­lenmekte, daha sonra eldeki imkânlar bu hedefe göre geliştirilmektedir. Yeni strateji anlayışında rekabet gücünü yükseltmek için imkânlar zorlanmaktadır. Örneğin bir fabrikada üretilen parçanın maliyeti dünyadaki benzerle­rinden yüksek ise daha ucuz fiyatla yan sanayiden alınmakta, gerektiğinde ithal edilmektedir. Küreselleşme dönemin­de ayağı yorgana göre uzatmak yerine tam tersine yorganı ayağa göre büyüt­me yolu seçilmektedir.