Sevk ve İdare

Geçmiş dönemlerde bir örgüt veya fab­rika, tıkır tıkır işlemesi gereken bir ma­kine gibi düşünülürdü. İşçiler ve diğer elemanlar ise bu büyük makinenin bir parçası olarak görülür, “kontrol”, yöne­tim işlevleri içinde en önemlisi olarak kabul edilirdi. Bu ortamda çalışanlar yalnız söyleneni yapmakla yükümlüy­dü. Geçen yüzyılın 50’li ve 60’lı yılları arasında şirketlerdeki yönetim anla­yışı, askeri disiplinden izler taşıyordu. 1980 yılından önce yönetim kelimesi yerine “sevk ve idare” kelimeleri kulla­nılırdı. O dönemde yönetim düşüncesi askeri kavramların etkisi altındaydı. İşletmecilik literatüründe “kurmay” ve “emir-kumanda zinciri” gibi askeri kökenli kelimelerin kullanımı yaygındı. Belli bir unsurun belli bir hedefe ulaş­tırılması anlamına gelen sevk ve idare döneminde bazı işyerlerinde müessese müdürleri de emekli subaylar ve em­niyet mensupları arasından seçilirdi. Yönetim ve işletmecilik sorunları üze­rinde çalışmalar yapan Türk Sevk ve İdare Derneği, 1966 ile 1978 arasında Sevk ve İdare adını taşıyan bir dergi ya­yınlamıştı.