Öğrenme Biçimleri

(Learning styles) Şirket içi eğitimde çalışanların öğrenme biçimlerinin be­lirlenmesi eğitimin verimliliğini yük­seltir. İş hayatı ve eğitim süreci dikkate alındığında öğrenme biçimleri aşağıda­ki şekilde gruplanabilir:

Dinleyerek öğrenme: Bazı insanlar için en iyi öğrenme biçimi, konuyu uz­man kişilerden dinleyerek öğrenmektir. Bu kişiler toplantılara severek katılır ve ikili görüşmelere değer verirler. Sabırla dinledikleri sözleri kendi zihinlerinde geliştirerek içselleştirirler.

Okuyarak öğrenme: Okuma, bazıları için en etkin öğrenme biçimidir. Say­falar ilerledikçe, bilginin özümsenmesi ve olgunlaşması, kişilerin öğrenmesini hızlandırır. Bu yöntemde altı çizilen bölümler ve alınan notlar, öğrenmeyi kalıcı hale getirir.

Dokunarak öğrenme: Dokunmak ve sürekli hareket etmek de bir öğrenme biçimi olarak kabul edilir. Bu öğrenme biçimini tercih edenler, öğrenme özne­sine muhakkak el değdirmek ve her şeyi deneyerek kavramak ister.

Yazarak öğrenme: Bilgiyi zihinlerine kazımak için muhakkak yazma ihtiya­cını hisseden kişiler de vardır. Bunlar, yazdıklarına sonradan göz atmasalar da konuyu en iyi şekilde öğrenmiş olurlar. Beethoven, çalışırken gönlüne doğan notaları müsvedde kâğıtlara yazar ama eserlerini bestelerken, bu kâğıtlara hiç bakmazdı. Ünlü besteci, “Hemen yaz­mazsam unutuyorum” demişti.

Görerek ve gözlemle öğrenme: Gör­sel belleği güçlü kişiler, gezerek, dolaşa­rak olayları ve insanları gözlemler. Elde edilen bilginin zihinde işlenmesi ile öğ­renmenin sürekliliği sağlanır.

Konuşarak öğrenme: Bazı yöneticiler, yeni fikirleri ancak konuşurken gelişti­rip öğrenebilir. Bu kişiler belirli bir konu üzerinde saatlerce konuşmayı sever. Ko­nuşmanın akışı sırasında gösterilen zi­hinsel çaba bu kişilerin yeni bir konuyu en iyi şekilde öğrenmelerini sağlar.

Tartışarak öğrenme: Bu aktif öğrenme biçimi, eğitimin zihinde derin izler bırak­masına yardımcı olur. Tartışmanın heye­canı ve konuşanların ortaya koydukları farklı tezler, öğrenmeyi hızlandırır.

Düşünerek öğrenme: İçsel zekâsı gelişmiş kişiler, konu ile ilgili ayrıntılı bilgileri topladıktan ve gerekli gözlem­leri yaptıktan sonra “tefekküre dalıp” öğrenme sürecini derinleştirir.

Öğreterek öğrenme: Öğrenmenin bir yolu da başkalarına bir şeyler öğret­mektir. Bazı öğretim üyeleri, öğrencile­rine ders verirken, zihinlerindeki teori­leri geliştirmek imkânını bulur.

Karışık ve rastlantısal öğrenme: Bazı kişiler, bir konuya tesadüfi bir şe­kilde, ortasından veya sonundan saldırır. Olayları belirli bir sıra izlemeden ince­ler. İnceleme sonuçlarını bir yap-bozun parçaları gibi birleştirdikten sonra ko­nuya tam anlamı ile egemen olurlar.

Şematik ve sıralı öğrenme: Bu öğ­renme biçimi karışık öğrenmenin tam tersidir. Bu tür öğrenmede kişi olguları ve olayları sabırla, sırayla ve düzenli bir şekilde inceler. Bu kişiler, bilgileri 1-2-3 ve a-b-c- gibi belirli bir mantıksal sıray­la not ederek öğrenir.