Mavi Okyanus Stratejisi

(Blue Ocean Strategy) Mavi Okyanus Stratejisi 2005 yılında W. Chan Kim ve Renée Mauborgne tarafından yayınla­nan bir kitapta açıklanan pazar strate­jisidir. Fransız ekonomi kuruluşu INSEAD’ın bu iki öğretim üyesi 1880 ile 2000 arasında 30 sektörde 150 şirketi inceledikten sonra yazdıkları kitapta rekabet konusunu ele almışlardır. Mavi Okyanus Stratejisi adı ile Türkçeye de çevrilen kitaplarında yazarlar rekabe­tin keskin olduğu ortamı “kırmızı okya­nus”, rekabetin bulunmadığı ortamı ise “mavi okyanus” diye nitelemişlerdir. Mavi Okyanus Stratejisi’nin temelinde mevcut mal ve hizmet talebinin değil, toplumda oluşan yeni ihtiyaçların iz­lenmesi görüşü yatmaktadır. Yazarlar kitaplarında özet olarak şu görüşleri sa­vunmaktadır: “Şirket yöneticileri yeni ihtiyaçları ve tercihleri fark ederek yeni talep yaratabilir. Mevcut talep için kı­yasıya rekabet etmek yerine değer ye­nileme (value innovation) yöntemine başvurmak daha akılcıdır. Geleneksel anlayışta bir ürün farklılaştırılıp daha ‘özel’ hale gelince daha yüksek fiyattan satılır. Farklılaştırılmamış mal ve hizmet ise daha düşük fiyatlarla pazara sunulur. Mavi Okyanus Stratejisi’nde, ürün fark­lılaştırma ve düşük ürün maliyeti aynı üründe ve eşzamanlı olarak birleştirilir. Bu birleştirme sürecinde şirketin tüm faaliyeti “farklılaştırma + düşük mali­yet” formülüne uyumlu hale getirilme­lidir. Böylece çekişmesiz bir pazar alanı yaratılmış, istikrarlı büyüme garanti edilmiş olur.”

Bu stratejiyi uygulamak için sektörde veya sanayi dalında yerleşik düşüncele­re ve değer yargılarına meydan okumak gerekir. Uygulama aşamasında şu dört temel soru gündeme gelmektedir:

  • Sektördeki varsayımların ve değer yargılarının hangileri yok edilmelidir?
  • Hangi faktörler, sektör standardının altına indirilmemelidir?
  • Hangi faktörler endüstri standardının üstüne çıkarılmalıdır?
  • Şirket, sektörde hiç sunulmayan hangi değerleri yaratmalıdır?

Bu “yok et, azalt, yükselt, yarat” strateji­si sayesinde hem maliyetleri düşük tut­mak hem de ürünü farklılaştırıp tüke­ticilerin ilgi göstereceği hale getirmek mümkün olabilir.

Bu dört eylemin uygulanmasına ışık tutacak stratejinin, sektördeki anlayış­tan farklı bir odağı bulunmalıdır. Tüm faaliyet bu odağa göre yeniden örgüt­lenmelidir. Stratejinin etkinliği, pazar­daki rakiplerin stratejisinden ne kadar uzaktaysa, o kadar artar. Çünkü rakip­lerin de uyguladığı bir strateji ile rakiplere karşı koymak imkânsızdır. Farklı­laştırılan ve fiyatı uygun olan yeni ürün, tüketiciye muhakkak bir “etkileyici slo­gan” ile tanıtılmalıdır.