İçsel ve Dışsal Dinamikler

(Internal and external dynamics) Herhangi bir değişim süreci iç veya dış etkilerle başlayabilir ve sürdürülebilir. Değişim dinamiklerinin üç temel so­runu vardır:

  • Yaşayan bir sosyal sistemin yeni ko­şullara uyumu ve değişimi, “Ocak içe­riden tutuşur” atasözüne uygun olarak, sistemin içinden kopup gelen bir içsel kararlılık ve girişkenlikle yürütülebilir. Bu değişimde içsel dinamikler etkili­dir. Bir de dışsal dinamiklerin zorunlu kıldığı değişim vardır. Örneğin bir şir­kette değişim programı danışmanlık şirketlerince yürütüldüğünde dışsal di­namikler etkili olmaktadır. Reformlar sistemin kendi içinde alınan kararlarla yapılırsa içsel dinamikler egemendir.
  • İkinci sorun değişim programının yöntemleri konusunda ortaya çıkar: Değişimin tepeden inme yöntemlerle gerçekleştirilmesi çok zordur. Taban­dan gelen bir değişim isteği ise daha ko­lay hayata geçirilebilir.
  • Değişim için mevcut kültür, alışkan­lık ve geleneklerden yararlanılması daha iyi sonuç verir. Mevcut kültüre rağmen değişim gayretleri ise çoğun­lukla duvara çarpar.

İçsel dinamiklerin geliştirilmesi: İçsel dinamiklere öncelik verildiğinde kitlelerin baskı altına alınmış enerjisi açığa çıkar. İnsanların özgürce düşüne­bildikleri, değişim ve gelişim konusun­da serbestçe tartışıp alternatifler üre­tebildikleri bir ortam, dinamizmi daha da güçlendirir. İçsel dinamikler ancak aşağıdaki koşulların sağlanması duru­munda gerçekleşir:

Programların içselleştirilmesi: Şir­kette, bir kurumda ve ülkede değişim programlarının bünye içinde hazırlan­ması değişime karşı direnci azaltır.

Demokrasinin derinleştirilmesi: Bir kurum içinde veya ülkede insan hakları­nın yaygınlaştırılması ve demokrasinin derinleştirilmesi, insanların ufkunu açar ve daha yaratıcı çözümler bulmalarına imkân verir.

Çözüm ve alternatif üretimi: Dış dina­miklere “hayır” diyebilmek ve kurumun veya ülkenin kaderine iç dinamikleri ege­men kılmak için düşünce, alternatif ve çözüm üretiminde yetkinleşmek gerekir.

Yeniden yapılanma: Tüm resmi kurumların ve özel şirketlerin, küresel­leşme döneminin koşullarına uyum sağlamak için adeta yeniden kurulması, kalıcı bir dinamizmin kazanılmasına imkân verir.

Proje yaklaşımı: Yenilenme ve geliş­me için proje üretiminin hızlandırıl­ması, savurganlığı azaltır ve üretkenliği yükseltir.

Dış dinamiklerin çıkmazı: Herhangi bir değişim hedefi için yalnız dış dina­mikleri esas almak aşağıdaki sorunları ortaya çıkarır:

Bir ülkede, bir başka kültürün ürünü olan değişim programının uygulanması sorun yaratır. Doku uyuşmazlığı nede­niyle, sistem yapılan aşıyı reddedebilir.

Dıştan içe değişim çabalarında, zihni­yet değişimi sağlanamaz. Olaylara ve dünyaya bakış aynı kaldığında bekle­nen sonuçlar alınamaz.

Toplumun önemli bir bölümü mantığı­nı anlamadığı değişim çabalarına dire­nir. Dış baskılar, değişime karşı direnci daha da güçlendirir. Dış dinamiklerin gerçekleştirdiği değişim kalıcı olmaz. Dış destek veya baskı ortadan kalktı­ğında eskiye dönüş özlemi başlar.

Dış dinamiklerin etkin olduğu değişim süreçleri çoğunlukla tepeden inme yön­temlerle hayata geçirilir. Zoraki uygula­nan reformlar için konsensüs oluştur­mak da kolay olmaz.

Değişimde dış faktörlerin ağır basması, iç dinamiklerin körelmesine yol açar. Tabandan gelecek bir değişim heyeca­nı ve tutkusu olmadığında, değişim sü­recinin sıkıntılarına tahammül etmek zorlaşır. Dış dinamikler ancak kabuğu değiştirebilir, çekirdek aynı kalır.